Ağabey bunu getiriyor, epitel hücrelerin cinayet aletinin üzerinde ne aradığını açıklıyor. | Open Subtitles | الأخ الأكبر يحضرها لتفسير لماذا خلاياه الظهارية على سلاح الجريمة بكامله |
O zaman epitel hücrelerinin bu kıravatta olmaması gerekiyor. | Open Subtitles | حقاً؟ إذن خلاياه الظهارية لا يجب أن تكون على ربطة العنق |
İnsan derisinin dış katmanı... yassı ve pullu epitel hücrelerden oluşur. | Open Subtitles | رقم تتكون الطبقة الخارجية من البشرة البشرية فقط من الخلايا الظهارية الحرشفية بالارض. |
Kafatasının etrafına invazif ensizyon uygulayarak dış epitel tabakayı çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان علىّ أن أصنع شق منتشر حول محيط الجمجمة وقشرة الطبقة الطلائية الخارجية. |
Görünüşe göre abisi yapmamış. Dolaptaki epitel hücrelerden de bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | يبدو أنّ الأخ ليس الفاعل، والخلايا الطلائية من الخزانة نهاية مسدودة. |
Olfaktör epitel üzerinde olfaktör algılayıcı hücrelerden oluşan bir tabaka bulunur. Bu hücreler kokuku alan özel nöronlardır. Bir bakıma burnunuzun tat alma organı. | TED | الظهارة الشمية تحتوي على طبقة من خلايا المستقبلات الشمية عصبونات خاصة تتحسس للروائح كبراعم التذوق لأنفك. |
Bunlar tırnak ve yapışkan arasına sıkışmış epitel hücreleri(salgı bezini oluşturan hücreler) ve canlı görünüyorlar. | Open Subtitles | هذه خلايا طلائية مطمورة بين الصمغ و الظفر و يبدو أنها لازالت حية |
Sağlıklı bireylerin idrarında epitel dokuların gözükmediğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أتعلم أن الأصحاء لا يلفظون الأنسجة الظهارية في تبوّلهم؟ |
O zaman epitel hücrelerini bulabiliriz. | Open Subtitles | هناك إمكانية كبيرة لتعافي الخلايا الظهارية. |
epitel dokumu etkiliyor. | Open Subtitles | ويؤثر على الأنسجة الظهارية بلدي. |
epitel dokularının kravat | Open Subtitles | كيف وصلت خلاياك الظهارية |
Meme yoğunluğu görselinde sarıyla gösterilen yağ dokusu bağ ve epitel dokular ise pembe renkte. | TED | ان كثافة الثدي عادة تعبر عن كمية الدهون الموجودة فيه وهي واضحة هنا باللون الاصفر مقابل الانسجة الطلائية والرابطة المشكلة للثدي والتي تظهر باللون الزهري |
...belki dişlerinden ya da aralarından adi herifin epitel hücrelerine ulaşabiliriz. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} فربما قد أن نحصل على بعض الخلايا الطلائية للوغد من على أو بين أسنانه. |
Minik peynir rendesi gibi epitel dokudan parçalar alır. | Open Subtitles | هذا مثل قطعة جبن مبشورة صغيرة جداً من خلايا الجسم |
Eğer gerektiği kadar cilt hücresi kazıyabilirsek geçerli epitel DNA örneği alabilir saatin sahibi olduğunu gösteren delile ulaşıp Vanessa Hiskie'yi ödürüdüğünü kanıtlayabiliriz. | Open Subtitles | حسناً,اذا استطعنا الحصول على جزء كافى من خلايا الجلد لنحصل على عينه من حمض الد ان ايه فبإمكانّنا إثبات أنهُ (قتل (فينيسا هيسكّي |
epitel hücreleri ayırmayı başardım. | Open Subtitles | كنت قادرة على إستخراج خلايا طلائية |
KANG Jae-doo'nun tırnaklarından bilinmeyen bir epitel hücre alındı. | Open Subtitles | خلية طلائية مجهولة أُخذت من أظافر (كانغ جاي دو). |