Bu salgına neden olan birçok neden var, fakat ergenlerin ihtiyaç duydukları uykuyu almalarına engel olan en önemli şey aslında kamu politikalarıyla alakalı bir olay. | TED | هناك العديد من العوامل المساعدة في تفشي هذا الوباء، لكن العامل الأساسي في حرمان المراهقين من الحصول على كفايتهم من النوم متعلق في الواقع بسياسة عمومية. |
ergenlerin vücutları melatonin salgılamaya sabah saat 11'de başlar, ki bu küçük çocuklarda ve yetişkinlerde görülenden iki saat sonradır. | TED | فأجساد المراهقين تنتظر حتى حوالي 11 ليلا لإطلاق الميلاتونين، أي بعد ساعتين من التوقيت الملاحظ لدى البالغين والأطفال |
Genç yetişkinlerin ve ergenlerin kararlarını sağlık endişesi ile verdikleri pek fazla görülmez. | TED | المراهقين والشباب غير معروفين بأخذهم قرارات تستند إلى المخاوف الصحية. |
Bu ergenlerin etiketlenmeyi reddetmesi gibi bir şey değil. | TED | وهذا مختلفٌ عن رفض المراهقين لأن يتم تصنيفهم. |
Burada olmaları, onları solucan şekerlerle besleyen hormonlu ergenlerin etraflarını sarmasından daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ظنوا أنهم يفضلون أن يكونوا هنا من يكونوا مطوقين بهرمونات المراهقين ويطعمونهم الديدان |
Sahte kabadayıların, ve ergenlerin dans kemerlerinin ambalajları için harcanıp gidecek. | Open Subtitles | ضيعت على مطاوي مزيفة وعلى تعبئة أحزمة رقص المراهقين |
Kendi tasarımın erkek korseleri ve "Taşak Esintisi" adındaki yeni parfümünün tanıtım partisi haline getiresin diye bu okuldaki cinsiyetini sorgulayan ergenlerin kargaşa yaratmasına sebep olmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح لك بأن تطلق العنان لـ غضب المراهقين لمنحى الإرتباك الجنسي في هذة المدرسة |
ergenlerin seveceği sonbahar pizzası, nasıl yapılır biliyorum artık. | Open Subtitles | وتعلمت كيف افعل البيتزا التي سيحبها المراهقين |
Dayanılmaz derecede romantik, aşırı şekilde narsist sadece diğer ergenlerin katlanabildiği bir durumdaydı. | Open Subtitles | رومانسى بشكل لا يُحتمل ونرجسى للغاية ولا يحتمله إلا المراهقين أمثاله فقط |
ergenlerin de bebekler kadar denetime ihtiyacı olduğuna dair bilgiler okuyorum. | Open Subtitles | لا أنفك عن قراءة أن المراهقين يحتاجون إشراف كالأطفال الصغار |
Oh, evet. Annem haklı. Bu ergenlerin hayat sırları bu telefonlarda. | Open Subtitles | نعم، أمي محقة، تكمن أسرار حياة المراهقين في هذه الهواتف |
ergenlerin öğlene kadar uyuduğunu ve beyinlerini video oyunlarıyla çürüttüğünü sanırdım. | Open Subtitles | حسبتُ المراهقين ينامون حتّى المغرب ويفسدون عقولهم بألعاب الفيديو. |
Ama bu ergenlerin tüm sözlerine kendim de karşılık verebilirim. | Open Subtitles | ولكنني أيضا أكثر من قادرة على التعامل مع أياً ما يلقونه هؤلاء المراهقين في وجهي |
ergenlerin bazen ne kadar zalim olabileceğini aklım almıyor. | Open Subtitles | يدهشني كيف يكون المراهقين قساة بعض الاحيان. |
ABD'de, yetişkinlerin %30'unun, ergenlerin ise %66'sının uyku yoksunluğu çektiği tahmin ediliyor. | TED | في أمريكا يقدر أن 30% من البالغين و66% من المراهقين يعانون من قلة النوم بشكل متكرر. |
13 ila 18 yaş arasındaki ergenlerin çocuk ve yetişkinlere göre daha çok risk alma eğilimde oldukları artık bir sır değil ama onları bu kadar cesur kılan nedir? | TED | ولا يخفى أن المراهقين من سن 13 إلى 18 يميلون إلى المخاطرة أكثر من الأطفال والبالغين ولكن ما الذي يجعلهم بكل هذه الجرأة؟ |
Bu araştırma aile ve toplumun ergenlerin sadece bilerek uyarıları göz ardı etmediğini ya da basitçe gittikçe artan şidette tehlikeli davranışlarla ailelerine başkaldırmadıklarını anlamalarına yardımcı olabilir. | TED | وهذا البحث يمكن أن يساعد الآباء وعموم الناس ليفهموا أن المراهقين ليسوا فقط يتعّمدون تجاهل التحذيرات أو ببساطة يتحدوا أولياء أمورهم بالانخراط أكثر في سلوكيات خطيرة. |
ergenlerin kimyaları ve fizyolojileri farklıdır diyen sendin. | Open Subtitles | قلت المراهقين يختلفون... من البالغين كيمياويا وبشكل فسلجي. |
Bence dünyada kesinlikle ergenlerin söz geçmeli çünkü ergenler henüz yetişkin yaşamıyla yozlaşmamışlar, idealistler ve ilgililer. | Open Subtitles | انا اعتقد ان مراهقين من المؤكد يجب ان يحكموا العالم بسبب ان المراهقين لم يفسدوا بسنوات البلوغ لحد الان وانهم مثاليون ويهتموا بذلك |
Sarhoş ergenlerin cesetlerinden bir sürü topluyorum. | Open Subtitles | وجدت الكثير منهم على مدمن جثث المراهقين |