Güvenlik kilidi var, efendim. İşleve erişmek için bir insan gerekiyor. | Open Subtitles | هُناك قفل سري، يا سيدي، إنه يتطلب شخص للوصول إلى وظائفه. |
Ben, tasarımcı olarak, eğer buraya bir kablo koyarsam, biliyorum ki bu şu anlama gelecek, farlara erişmek için motoru sökmek zorunda kalacağız. | TED | أنا، المصمم، إن وضعت سلك هنا، فإنني أعلم أن ذلك يعني أنه سوف يكون علينا إزالة المحرك للوصول إلى الأضواء. |
Bu noktaya şüphe uyandırmadan erişmek çok zor olacak. | Open Subtitles | من الصعب جدًّا الوصول إلى هناك بدون إثارة الشبهات |
"O kimliğim bağlantılarına, tekrar erişmek istiyorsanız geçmişi baştan yaratmalısınız." | Open Subtitles | "إذا اردت الوصول إلى المعارف التي تتماشى مع تلك الهوية" |
Ve bunun için de sanat piyasaların durumuna erişmek mümkün olmalıdır. | TED | و لأجل هذا يجب أن يكونوا قادرين على الولوج لأحسن أسواق الدولة. |
Bilgisayarına şimdi uzaktan erişmek üzereyiz. | Open Subtitles | إنّنا على وشك الولوج عن بعد للحاسوب الآن. |
Ve umuyorum ki, teleskop ve diğer tesisler, birçok genç kadın ve erkeğe, yıldızlara erişmek için ilham kaynağı olacak. | TED | وأملي أنه مع بناء هذا التلسكوب وغيره من التسهيلات، فالعديد من الرجال والنساء سيتوقون للوصول إلى النجوم. |
Bu senin arkadaşın dosyalara erişmek için her şey var mı elinde? | Open Subtitles | صديقك هذا متأكدٌ من أنه سيكون لديه كل شيءٍ يحتاجه للوصول إلى الملفات؟ |
İran'daki altınlara erişmek için tek yol elimden geçiyor. | Open Subtitles | طبعة يدي هي الطريقة الوحيدة للوصول إلى المدافن الإيرانية |
Ama kasaya erişmek için eşinizin imzaladığı yetki belgeniz var mı? | Open Subtitles | لكنك تحتاجين إلى ترخيص منه للوصول إلى الصندوق ؟ |
Şehirdeki bir yayınevine erişmek için istiyormuş. | Open Subtitles | وقال أنّه يحتاجها للوصول إلى أحد مباني النشر في وسط المدينة. |
Özellikle laboratuara erişmek için kullanılanlara bakın. | Open Subtitles | وعلى وجه التحديد عندما كان يستخدامها للوصول إلى المختبر |
Bizim veritabanımıza erişmek çok yüksek bir seviye ister. | Open Subtitles | الوصول إلى قاعدة بياناتنا يتطلب مُستوى ترخيص لمْ يسبق أن سمعت به أبداً. |
Geriye ise üç milyonu aşkın terminalden bir tanesine erişmek kalır çünkü işi halletmişsindir. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إليه هو إمكانية الوصول إلى 1 من 3 ملايين صراف آلي، لأن عملك انتهى. |
Haklıydın da ama işte bu yüzden veriler yok olmadan onlara erişmek zorundayız. | Open Subtitles | وكنت محق , ولكن هذا هو السبب فقد أصبح من الضروري علينا الوصول إلى البيانات قبل أن... |
Meclis planlarına erişmek istedi. | Open Subtitles | أرادت الوصول إلى مخططات مبنى الكابيتول |
Biliyorsun ve Kayla' da dedi ki, Christine dosyalarıma erişmek istiyormuş. | Open Subtitles | أنت تعلم و(كايلا) قالت أن (كريستين) أرادت الوصول إلى ملفاتي |
Onu, 3 noktadan birine erişmek için kullanacaktı. | Open Subtitles | لأنّه كان يمكنه الولوج لإحدى تلك النقط. |
Tek isteğim sunucularınıza erişmek. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو الولوج للخادم |
Ve insanlar erişmek için bir hakkı vardır. | Open Subtitles | والناس لديهم الحق في الولوج |
- Onlara erişmek zorundayız. | Open Subtitles | - علينا فقط الولوج إليهم |