En önemli husus ise kesinlikle ve kesinlikle, Melchett'in senin erkek olduğunu anlamaması gerekiyor. | Open Subtitles | الآن, المهم ألا يعرف ميلشيت أنك رجل تحت أي ظرفٍ كان. |
Elindeki o silahla erkek olduğunu sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد أنك رجل بهذا المسدس الذي بيدك أليس كذلك ؟ |
Annesi onun erkek olduğunu ispatlamasını bekliyor. | Open Subtitles | تريد والدته الإنتظار لتثبت للجميع أنه رجل |
Sürücünün siyah bir erkek olduğunu söylüyor gerçi ama emin değil. | Open Subtitles | نعم, تعتقد أنه ذكر أسود كان يقود السيارة لكنها ليست متأكده |
O zaman erkek olduğunu nereden biliyorsunuz? Benim hayatımı yaşamış olsaydınız Müfettiş, yatak odanızda bir erkek olduğunu hemen anlardınız. | Open Subtitles | اذن كيف عرفتى انه رجل ؟ لو عشت الحياة التى عشتها ,يا سيدى, |
Bununla baş edebilecek kadar erkek olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ، لقد ظننت أنك رجل بالقدر الكافى تستطيع التصرف فى ذلك الموقف |
Bir erkek olduğunu ve başka bir erkeğin sana masaj yaptığını düşün, ve masaj senin için güzel ve rahatlatıcı. | Open Subtitles | افرض أنك رجل و أن رجل آخر يقوم بتدليكك و هو جميل و مهديء للأعصاب |
35 yaşında beyaz bir erkek olduğunu ilk ne zaman fark ettin? | Open Subtitles | و متى علمتَ أنك رجل أبيض بالـ35 من عمرك؟ |
Belki o da senin yakışıklı, akıllı ve çok ince bir erkek olduğunu düşünüyordur. | Open Subtitles | أو رُبما تعتقد أنك رجل وسيم وذكي ولطيف بشكل لا يُصدق وتود التواجد برفقتك |
Beyaz bir erkek olduğunu biliyoruz. Sıska, 30 ile 50 yaşları arasında. | Open Subtitles | الآن، نحن نعلم أنه رجل أبيض رشيق، ما بين عمر 30 و 50 |
Ya da o kadın ahmağın teki, ama bir erkek olduğunu seziyorum. | Open Subtitles | أو هي حمقاء لكنني أتوقع أنه رجل |
Çenenin açısı bir erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | زاوية الفك تدل على أنه رجل فقط وأي شيئ آخر... |
Sokağa çıktığımızda ne aramalıyız? 27-35 yaşları arasında beyaz bir erkek olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أنه ذكر أبيض في الـ 27 حتى 35 من العمر |
Evet, büyük siyatik diş erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | حسناً الثلمة الوركية الكبرى إلى أنه ذكر. |
Toplantılara katılacak kadar yüksek, hem erkek olduğunu söylememiştim ki. | Open Subtitles | عالي بما فيه الكفاية لكون في اجتماعاتهم, وأنا لم أقل ابدًا انه رجل. |
Aladdin sağlam karakterli bir erkek olduğunu kanıtladın. | Open Subtitles | علاء الدين، أثبتّ انك رجل... و شخص صاحب أخلاق. |
Ama onunla geziye gittikten sonra, bir erkek olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ... لكن بعد إستمرار الرحلة أدركت بأنه رجل حقا ... |
Kafatasının bu kısmı erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | هذا الجزء من الجمجمة يدل على انه ذكر |
Nasıl bir erkek olduğunu anlay acaksın acı duy duğunda, anlay acaksın. | Open Subtitles | انته فقط تدرك مانوع الرجال انت عندما تشعر بالألم هل تفهم |
Nasıl bir erkek olduğunu göster bakalım. | Open Subtitles | أرها أي نوع من الرجال أنت |
Aslında erkek olduğunu fark ettik. Kocaman. 140 kilo falan. | Open Subtitles | تدركون أنها رجل حقاً وضخمة، بوزن 300 رطل |
Pişmanlık ise, nette tanıştığım ve sonradan erkek olduğunu öğrendiğim bir hatun. | Open Subtitles | الجزع،"هى"فتاه قابلها على الانترنت، ثم اتضح انها رجل! |
erkek olduğunu hissediyorum. Evet. Bu bir erkek. | Open Subtitles | أشعل بأنه ولد أجل أنه ولد |