"erkek var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك رجل
        
    • هناك شاب
        
    • من الرجال
        
    • يوجد رجل
        
    • يوجد رجال
        
    Hayır. Evde bir erkek var ama ben olduğumu bilmesine gerek yok. Open Subtitles لا ، و كذلك هناك رجل هنا لا يحتاج لمعرفة أنه أنا
    Winston'a "Bu evde tek erkek var oda benim" dedim. Open Subtitles أخبرت ويندستون بأن هناك رجل واحد فقط في هذا المنزل وذلك الرجل هو أنا
    Bana her zaman destek olan kendimi düşündüğümden daha büyük hissettiren bir tek erkek var. Open Subtitles هناك رجل واحد وقف دائماً إلى جانبي وجعلني أشعر أنني أستطيع أن أكون أفضل مما ظننته
    John, benim için yalnız bir erkek var. -Ama o sen değilsin. Open Subtitles جون , هناك شاب واحد مناسب لي و أنت لست هو
    John, benim için yalnız bir erkek var. -Ama o sen değilsin. Open Subtitles جون , هناك شاب واحد مناسب لي و أنت لست هو
    Dışarda bir dolu yakışıklı erkek var. Onlar onunla ilgilenir. Open Subtitles هناك العديد من الرجال اللطفاء فى الخارج هناك وسيعتنون بها
    Aslında Amerikan kadınlarının zorlayıcı ve baskıcı olduğunu düşünen birçok erkek var. Open Subtitles الكثير من الرجال يظنون حقيقةً . أنّ النساء الأميريكيّات انتهازيّاتٌ و متغطرسات
    Yanımda bir erkek var mı diye çadırı kontrol etmesi falan. Open Subtitles دخوله الي الخيمة ليتحقق إنه لا يوجد رجل برفقتي
    Mercedes'in hayatında yeni bir erkek var şimdi ve gelecek için planlarım kendisi oluyor. Open Subtitles هناك رجل آخر في حياة مرسيدس الآن وهو كل خططي المستقبلية
    Hiç olmazsa aramızda gerçek bir erkek var. Open Subtitles هناك على الأقل هناك رجل واحد حقيقي بيننا.
    Yanında oturmak istediğim tek bir erkek var. Open Subtitles هناك رجل واحد اصلي لأجلس بجانبه
    Biliyorsun benim için tek bir erkek var, Johnny-O. Open Subtitles أنت تعرف أن هناك رجل واحد فى العالم من آجلى "جونى"
    -Kes şunu, ben hoşlanmayan bir erkek var mı acaba? -Lütfen! Open Subtitles هل هناك رجل في العالم لم يحبك؟
    Hayır, sana yakışacak bir sürü erkek var ama o değil. Open Subtitles اوه ,لا , هناك رجل بالخارج جيد لك
    Bir suredir baska bir erkek var onunla cikiyor. Open Subtitles بين الحين والآخر هناك رجل آخر ذهبت معه.
    Parti başlıyor ve dans etmek istediğim çok yakışıklı bir erkek var. Open Subtitles ان الحفلة ستبدأ و هناك شاب منظره جميل كنت أمل أن أرقص معه لذا
    John, benim için yalnız bir erkek var. -Ama o sen değilsin. -Hayır, kendini kısıtlama. Open Subtitles جون هناك شاب واحد مناسب لي و أنت لست هو
    John Tucker, benim için yalnız bir erkek var. Open Subtitles جون تاكر , هناك شاب واحد مناسب لي
    Bu söylediğini kırıcı bulabilecek birçok erkek var biliyorsun, değil mi? Open Subtitles تعلمي, بانه هنالك نوع من الرجال قذ يشعر بالاهانه من ذلك
    Bu buz çukurunda benimle olmak isteyecek bir sürü erkek var. Open Subtitles هنالكَ أطنان من الرجال على هذا الجليد سيرغبون بأنْ يكونوا معي
    - Dünyada sadece bir tek erkek var. Open Subtitles يوجد رجل واحد فى العالم
    Bana sorduğu tek şey kasabada erkek var mıydı. Open Subtitles ،الشيء الوحيد الذي سألتني عنه عمّا إذا كان يوجد رجال في بلدتك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more