"erkek ve bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • رجل و
        
    • وامرأة
        
    • ولد و
        
    Cinayetin bir bayan tarafından işlenmiş olması mümkün, ya da işbirliği içinde bir erkek ve bir kadın tarafından. Open Subtitles من المحتمل أن جريمة القتل قد تم تنفيذها بواسطة إمرأه أو بواسطة رجل و إمرأه إشتركا فيها سويا
    Bir erkek ve bir kadın arasında sadece bu tür bir ilişki mi olur? Open Subtitles هناك نوعِ واحد مِنْ العلاقةِ بين رجل و إمرأة؟
    Bir erkek ve bir kadın arasında sadece bu tür bir ilişki mi olur? Open Subtitles هناك نوعِ واحد مِنْ العلاقةِ بين رجل و إمرأة؟
    Ama aslında, bir erkek ve bir kadın esas itibarıyla aynı yerde olduğunda o anda sahip oldukları duygusal ve işlevsel ihtiyaçlar çok benzerdir. TED لكن حين يجتمع رجل وامرأة غالباً، تكون حاجاتهما العاطفية والوظيفية حينها، متشابهة للغاية.
    İki erkek ve bir çarşaflı kadın. Adam yeni hesap açtırmak istedi. Open Subtitles رجلان وامرأة ترتدي النقاب والرجل الذي سأل عن الحساب الجديد
    ve 2 çocuk istiyordu-- bir erkek ve bir kız. Open Subtitles كتابها المفضل كان " الحب في وقت انتشار الكوليرا " و شاعرها المفضل كان اوتيس ريددنج و هي تريد طفلين .. ولد و بنت
    İki çocuk istiyor-- bir erkek ve bir kız. Vov. Biliyor musun, Bunun hakkında düşünüyordum. Open Subtitles ولد و بنت اتعلم كنت افكر بهذا
    Yani daha çok romantik bir ilişkide olan bir erkek ve bir kadın arıyoruz. Open Subtitles اذا نحن نبحث عن رجل و انثى فى علاقة رومانسية من نوع ما
    Mekik,bir erkek ve bir kadının resmi ile evrende gezegenimizin yerini gösteren bir harita taşıyacak. Open Subtitles الصاروخ كان يحمل لوحة منقوشٌ عليها صورة لنا ، نحن البشر رجل و أمرأة و خريط لتحديد موقعنا في هذا الكون
    Üstelik seninle yaşıyor. Bir erkek ve bir kadın aynı evde. Open Subtitles تعيشان سوياً رجل و امرأة سوياً
    Katilleri bir erkek ve bir kadindi, asla bulunamadilar. Open Subtitles قاتلاه... رجل و امرأة... لم يتم إيجادهما
    Sonra eve doğru yoldayken, arabanın penceresinden dışarıya bakarak şöyle dedi, "Anne, peki ya insanlar birbirlerini sokakta görürlerse, bir erkek ve bir kadın, ve hemen yapmaya başlarlarsa. TED وحينما كنا عائدين إلى المنزل بالسيارة، وكانت تنظر خارج النافذة، وقالت، " أمى، ماذا إذا رأى شخصان بعضهما البعض فى الشارع، رجل و إمرأة، وبدأوا بالقيام بذلك.
    - Bir erkek ve bir kadın beraber birkaç çocuk büyütüyor. Open Subtitles نحن رجل و إمرأة يعيشون معاً
    Bir erkek ve bir kadın. Polislermiş. Open Subtitles رجل و امرأة, من الشرطة.
    Tanrı'nın gözünde birleşmiş bir erkek ve bir kadın. Open Subtitles رجل و أمرأة يتحدان أمام الله
    - Bir erkek ve bir kadın. Open Subtitles رجل و امرأة علينا الافتراض
    Evet ne yazık ki onu izleyenler varmış. Bir erkek ve bir kadın ikisi de ölmüş. Open Subtitles أجل، وظهر أمام جمهور للأسف، مات رجل وامرأة.
    - Orada. Bir erkek ve bir kadın, beyaz önlüklerle otoparka iniyorlar. Open Subtitles رجل وامرأة يرتديان زي المختبر الأبيض يتجهان الى موقف السيارات
    Ateş ve buz, başlangıçlar ve sonlar ve bir erkek ve bir kadın arasındaki aşk. Open Subtitles النار والثلج، البدايات والنهايات، وحب بين رجل وامرأة.
    Bir erkek ve bir kız. Open Subtitles أي ولد و بنت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more