| Bahse girerim, daha önce bir erkekle otel yatağında oturmamışsındır? | Open Subtitles | أراهنك أنك لم تجلسى أبداً على فراش فندق مع رجل |
| Eğer bir defa daha bir erkekle ilgilenirsem lütfen beni vurur musun? | Open Subtitles | ان ابديت اهتماماً باى رجل فيما بعد فارجوك ان تطلقى النار على |
| Eğer bir erkekle evleniyor olsaydı, şimdiye kadarki en kötü lezbiyen olurdu. | Open Subtitles | إذا كانت ستتزوج من رجل فهي أسوأ إمرأة شاذة رأيتها في حياتي |
| -Bence sırf bir fantezi için bir erkekle yatmak çok yanlış. | Open Subtitles | أعتقد أنه، ق الخطأ أن النوم مع رجل فقط لإشباع خيال. |
| Geçen gece kardeşini bir erkekle gördüm. Kardeşin kaç yaşında? | Open Subtitles | أنا رايت أختك تررافقك شاب الليله الماضيه كم عمرها ؟ |
| Böyle bir erkekle tanışmak ne kadar zor biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم هو صعب لتلبية رجل من هذا القبيل؟ |
| Demek kimseyle beraber değilsin bir kadınla, bir erkekle, ya da arası biriyle? | Open Subtitles | إذاً فأنت لا تواعد اي شخص مرأة , رجل , أو بينهما ؟ |
| Patron, içimden bir ses kızın evli bir erkekle ilişkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، حدسي يقول لي انها كانت على علاقة مع رجل متزوج |
| Beni burada başka bir erkekle bulduğun için mi kızgınsın? | Open Subtitles | هل أنت غاضب لأنك أتيت هنا ووجدتني مع رجل آخر؟ |
| Beni şehirdeki her erkekle yatan bir fahişe olarak gördün. | Open Subtitles | لقد جعلتيني كالعاهرة التي تنام مع كل رجل متزوج بالمدينة. |
| Bence bir daha hiçbir erkekle birlikte olmama yeminin iyi olmuş. | Open Subtitles | وأعتقد ان نذرك لم يسبق له النوم مع رجل هو جيد |
| Hümaniter biriyle de ırkçı biriyle de konuşsam, bir erkekle, bir kadınla, bir Müslümanla veya bir ateistle. | TED | بغض النظر عما إذا كنت أتحدث مع شخص إنساني أو عنصري. رجل أو امرأة، مسلم أو ملحد. |
| Şu gerçeği anlamak önemli: yaşamları boyunca tek bir erkekle cinsel ilişkiye inanmak üzere yetiştiriliyorlar: o da kocaları. | TED | من المهم النظر في الحقيقة التي تم توضيحها الإيمان بالجماع مع رجل واحد في حياتهن: زوجهن. |
| Halk arasında, ruhları gören medyumların bir erkekle ilişkiye girdikten sonra güçlerini kaybedip kovuldukları söylenir. | Open Subtitles | في الفولكلور، هناك مقولة أنكِ لو تريدين طرد الأرواح الشريرة يجب أن تدخلي بعلاقة مع رجل |
| İnanabiliyor musun, ilk defa bir erkekle yalnız kalıyorum. | Open Subtitles | هل تصدق , هذه أول مرة أكون بمفردى مع رجل |
| Benim gibi bir kızın ilginç bir erkekle tanışma fırsatı olmuyor. | Open Subtitles | فتاة مثلي لم يسبق لها مقابلة رجل مسلي من قبل |
| Evli bir erkekle dışarı çıkmaya pek alışık değilim. | Open Subtitles | لم تسمح لي التقاليد بالخروج في العلن مع رجل متزوج |
| Daha önce bir erkekle hiç yalnız kalmadım, üzerimde giysilerimle bile. | Open Subtitles | لم يسبق لى التواجد مع رجل من قبل حتى وأنا أرتدى ملابسى |
| Ve belliki Georgia'lı bir erkekle evlenmek normal, ancak Teksaslı bir saç kesimine sahip olmak değil. | TED | ويبدو انه من الملائم لها الزواج من شاب من جورجيا ولكن ليس من الملائم ان يكون الشعر من تكساس |
| Fakat ben 30 yıl sonra uyandım ve bir anlaşmazlık durumunda olduğumu, özümde hissettiğim insanla ve dünyaya göre olmam gereken erkekle anlaşmazlık içerisinde yaşıyor olduğumu fark etmiştim. | TED | ولكنني مجرد شاب استيقظ بعد 30 عامًا وأدركتُ أنني عشتُ حالة صراع، صراع مع ما أشعر أنني عليه في جوهري وصراع مع ما يخبرني به العالم أن أكون كرجل. |
| Annem ve babam böyle hissediyor, özellikle de kaçırma olayından beri, özellikle de başka bir erkekle yattığımı söylediğimden beri. | Open Subtitles | هكذا يشعُر أبي و أُمي خاصةً منذُ حادثة الاختطاف خاصةً بعدَ أن أخبرتُهُم أني أمارس الجنس مع رجلٍ آخَر |
| Neden bu kadınlar şişman bir erkekle evlenmez? | Open Subtitles | لماذا لا تقبل تلك النساء الزواج برجل سمين ؟ |
| Farazi bir arkadaşın, farazi olarak farazi bir erkekle beni öpüşürken gördü diyelim. | Open Subtitles | رآني إفتراضياً أقبِّل شاباً آخراً إفتراضياً. |
| Bir erkekle görüşüyorum ve dün treni kaçırdığım için onda kaldım. | Open Subtitles | أنا التقي بشاب, وقد نمت في منزله فقط لأن القطار فاتني |
| Erkek erkekle, kadın kadınla evlenebiliyor... Evet. | Open Subtitles | صار الرجال يتزوجون رجالاً والنساء يتزوجن نساءً.. |
| erkekle şimdi dört dişi var. Bir numara. Oldukça adil görünüyor. | Open Subtitles | الآن هناك أربع إناث مع الذكر الأول، هذا لا يبدو عادلاً. |
| Ama odasına üç erkekle paylaşan hoş bir kız görüyorum. | Open Subtitles | لكني أرى فتاة جميلة تشارك ثلاثة شبان في الغرفة |
| Yalnızca bir erkekle doymayan bir yapın var. | Open Subtitles | جلدكَ مقدّرُ لأبداً لا يَكُونُ راضي مَع فقط رجلِ واحد. |
| Eşer ikimizin de hoşlandığı bir erkekle tanışırsak belki ikimizden biriyle hoşlanır diye umarız. | Open Subtitles | إن قابلنا رجُلاً رائعاً وأعجبنابهكلينا.. نأمل أن يُعجب بأحدنا |
| Görünüşe göre mükemmel erkekle tanışmışım ve o zaten mükemmel kızı bulmuş. | Open Subtitles | انتظرت التعرف بالشاب المناسب فاتضح أن لدية فتاتة المناسبة |
| Teyze, iki erkekle nasıl kalacağım? | Open Subtitles | لماذا ؟ عمتي , كيف استطيع ان أقيم مع شابين ؟ |
| Senin, dört erkekle birlikte aynı evde yaşadığına dair korkunç bir dedikodu. | Open Subtitles | آي الشائعات المروعة انكِ تعيشين في نفس المنزل مع 4 رجال آخرين |
| Ailem yerine bir erkekle olmayı tercih ettim. | Open Subtitles | إننى أفضل العيش مع فتى عن أن أعيش مع عائلتى |