"erken bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • مبكر
        
    • مبكرة
        
    • مبكّرة
        
    • من المبكر
        
    • بشكل سابق
        
    Bir de, erken bir akşam yemeği için müzeden birileriyle buluşmam gerek. Open Subtitles أيضا، لا بد لي من تلبية بعض الناس من المتحف لعشاء مبكر.
    erken bir orta yaş krizi geçiriyor olabilirsin bence, tamam mı? Open Subtitles وأعتقد أنك قد تكون لديها أزمة منتصف العمر في وقت مبكر.
    Bu amcıklar akşamdan kalmaydı ve erken bir baslangıç için hazır değillerdi. Open Subtitles وهؤلاء هم الأوغاد المساطيل في الليلة السابقة ولم يكونوا مستعدين لبداية مبكرة
    Bitkilerin filizlenme aşamasında dahi, geliştikleri çevre şartlarına erken bir uyum süreci vardır. Open Subtitles إنها تتواجد في العديد من الأجناس. حتى في البراعم هنالك عملية تكيُّف مبكرة
    Max Mets'i seviyor ki bu da mazoşizmin erken bir sinyali sayılabilir. Open Subtitles ماكس يحب فريق الميتز والذي يمكن أن يعني علامة مبكّرة من الماسوشية
    Golf oynamak için çok erken bir saat. Open Subtitles -إنّه من المبكر جداً الذهاب للعب الغولف
    House'un öleceğini düşünmek sence de biraz erken bir tahmin değil mi? Open Subtitles الا تظن انك تصرفت بشكل سابق الأوان بتوقع زوال هاوس؟
    Bu küçük üç tekerleklinin erken bir tasarımı, TED هذا تصميم مبكر لهذه الدراجة الصغيرة ذات العجلات الثلاث،
    erken bir form bir iz bırakmış, sanki dün ölmüş gibi. TED شكل واحد في وقت مبكر ترك بصمة ، كما لو أنه مات بالأمس فقط.
    Şimdi ben geldim ve onu buldum, ve tarifimi geri istiyorum. ve ben herkesin chop suey yapmasını durdurmak istiyorum ya da aynısını yapmak için bana ödeme yapma hakkı, Bu nedenle erken bir egzersiz oldu. TED الآن لقد جئت و وجدته ، وأنا أريد أن استرد وصفتي وأريد من الجميع أن يتوقفوا عن صنع الشوب سوي ، أو يدفعوا لي للحصول على حق في فعل ذلك. لذا كان تمرين في وقت مبكر
    Böylelikle oldukça erken bir yaşta diplomat olmak istediğime karar verdim. TED لذا قررتُ و في سن مبكر نسبيا أن أصبح دبلوماسيا.
    Bu soyguncu için akşam biraz erken bir saat, değil mi, Komiser? Open Subtitles مبكر جداً على مساء اللصوص ألا تعتقد مفوض ؟
    Anlamakta biraz zorlandığım için bağışla ama şaşı görmek için biraz erken bir vakit ...benim ikizim he Zapt? Open Subtitles إغفر لى .. إذا بدوت بطئ الفهم لكن الوقت مبكر جدا هذا اليوم لأرى شبيها و لو حتى لى .. اليس كذلك يا زابت ؟
    Sen sıcak köpük banyosu ve erken bir gece için eve kaçmadan önceydi. Open Subtitles كان ذلك قبل أن تركضي للمنزل من أجل حمام ساخن وقضاء ليلة مبكرة.
    Göğüsteki kitleleri tespit etmek, incelemek ve bizim onu gördüğümüzden daha erken bir aşamada müdahale etmek için dört ya da beş fırsat. TED أربعة أو خمسة فرص لرؤية التكتلات في الثدي ولمسها, للتدخل في مرحلة مبكرة عن ما رأيناها.
    Uyandırma servisine 7'de aramalarını söyledim. erken bir başlangıç yapmak için. Open Subtitles تركت دعوة للاستيقاظ للحصول على بداية مبكرة في الصباح.
    Değişim yolunda biraz olsun iyi niyet gösterirseniz hakimle erken bir şartlı tahliye duruşması elde edersiniz. Open Subtitles أظهروا بعض التحسّن في تصرفاتكم وستحصلون على جلسة إطلاق سراح مبكرة مع القاضي
    Kesinlikle erken. Bir sürü çubuğun üstüne işe. Open Subtitles جداً مبكرة أنت ، نعم أخرى عصيّ على تبولي
    Galiba erken bir doğum günü hediyesini hakettiğini düşündüm. Open Subtitles إعتقدت بأنّك تستحق هدية عيد ميلاد مبكّرة
    Yarın erken bir duruşmam var, seni okula Nick götürecek, tamam mı? Open Subtitles عندي محاكمة مبكّرة غداً لهذا (نيك) سوف يأخذك إلى المدرسة, حسناً ؟
    Golf oynamak için çok erken bir saat. Open Subtitles -إنّه من المبكر جداً الذهاب للعب الغولف
    Annenin seni alması için epey erken bir saat. Open Subtitles من المبكر أن تأتي أمك لاصطحابك...
    House'un öleceğini düşünmek sence de biraz erken bir tahmin değil mi? Open Subtitles الا تظن انك تصرفت بشكل سابق الأوان بتوقع زوال هاوس؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more