Aslında Sovyet gençliğini büyük miktarlarda eroinle zehirliyor. | Open Subtitles | لكنه فى الواقع يدنس الشباب السوفياتى بكميات كبيرة من الهيروين |
İki kere eroinle yakalanmış. | Open Subtitles | ضابطه المسؤول أمسك به مع الهيروين في حالتين منفصلة |
Belki yarın da onları eroinle tanıştırırsın. | Open Subtitles | لربّما غدا أنت يمكن أن قدّمهم إلى الهيروين. |
eroinle başladı. Onu durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | بدأ بالهيروين حاولت جعله يتوقف |
Şu avukatı bir kaç gram eroinle yakaladım. Resmen burnumun dibinde içiyordu. Onu Örümcek'e karşı kullanabilirim. | Open Subtitles | قابلت فتاة قدمت لي هيروين فجعلتها تنقلب ضدّه |
Terry'nin yola çıkmasına bir gün kala çocuğun birini birkaç kilo eroinle yakalamış. | Open Subtitles | حسنا، في الليلة السابقة كان تيري يتهيئ لأستعمال مقره ضبط فتى مع 2 باوند من الهيروين |
Diğer ikisi gibi.. muhtemelen eroinle kafayı bulmuşlardı. | Open Subtitles | نفس الآخرين ربما في الأرجح لأنهم مترنحون من الهيروين |
Güzel. eroinle dolu depo tam anlamıyla nerede? | Open Subtitles | جيد , الآن , اين مكان مستودع الهيروين بالضبط؟ |
Söyledim ya, cinayet eroinle ilgili. | Open Subtitles | ... لقد قلت لك للتو الجريمة حصلت مع صاحب الهيروين |
Cinayetin eroinle bağlantılı olduğunu sanıyordum. Ama benimle gelip toz, ...polen, çekirdek ya da her ne alıyorsan onu... toplamanı istiyorum, ben de o arada bir şey saklayıp saklamadığını öğreneceğim. | Open Subtitles | ظننت بأن الجريمة كانت بسبب الهيروين |
Alvarez'le buluşup, bir çanta eroinle ayrıldılar. | Open Subtitles | قابلوا " ألفاريز " وغادروا بكيس من الهيروين |
Meksika'ya gidiş biletimi ayarlayıp, 25 kilo eroinle geri döneceğim. | Open Subtitles | دائماً , سآخذ تذكرة ذهاب إلى " المكسيك " وأعيد معي 25 كيلو من الهيروين |
- Bana eroinle olan alakanı anlat. | Open Subtitles | .أخبرني عن علاقتَك مع الهيروين |
Büyük ihtimalle bulduğumuz eroinle alakalı. | Open Subtitles | على الأغلب حيال ذلك المقدار من "الهيروين" الذي وجدناهُ. |
Bulduğumuz eroinle hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | لمْ يكُن لنا شأنًا بذلك "الهيروين" الذي وجدناه |
eroinle başladı. Onu durdurmaya çalıştım. | Open Subtitles | بدأ بالهيروين حاولت جعله يتوقف |
Avcıların kafaları eroinle iyi olmuyor. | Open Subtitles | لا يمكن ان يـتاثر الصيادون بالهيروين |
Uçak eroinle doldurulmuş. | Open Subtitles | الطائرة كانت مليئة بالهيروين. |
Otis'in dolabını temizlerken bir poşet eroinle iğne çantası buldum. | Open Subtitles | عندما كنت انظف خزانة اوتيس وجدت كيس هيروين صيني وادوات التعاطي |
O anda kendimi eroinle ödüllendireyim dedim. | Open Subtitles | قررت ان اكافئ نفسي و اخذ جرعة هيروين |
Bir şey daha arabanızda eroinle etrafta dolaşamazsınız. | Open Subtitles | امر آخر لن تستطيعوا يارجال ان تجولوا في المنطقة والهيروين موجود في سيارتكم |
İki kilogram eroinle yakalandın. | Open Subtitles | لقد قبض عليك بصحبة طوبين من الهيرويين |