| Cortazar dediğine göre protomolekül Eros'un içinde bir şeyler inşa ediyormuş. | Open Subtitles | كورتزار قال بأن جزيء بروتو يقوم ببناء شيء ما داخل ايروس |
| Ancak biliyorsun ki Eros'u yok etmek bizi protomolekülün tümünden kurtarmayacak. | Open Subtitles | ولكن تعلم ان تدمير ايروس لن يخلصنا تماما من جزيء بروتو |
| Eros o kadar hızlı dönmeyi bıraksaydı sineklikteki böcek kadar ölü olurdum. | Open Subtitles | إذا توقف ايروس بشكل مفاجئ ساُسحق كحشره صغيره في واجهة الزجاج الامامي |
| Günlerce denizde sürüklendikten sonra, kendimi Eros Adası'nda buldum. | Open Subtitles | ،وبعد أيام هائماً في البحر .وجدت نفسي علي جزيرة إيروس |
| Bu titreşimlerin radyasyon işareti Eros'ta kaydedilenlerle aynı. | Open Subtitles | التوقيع الإشعاعي لتلك البقول هو نفس ما تم تسجيله على إيروس. |
| Dünya'nın füzeleri Eros'a geliyor ve biz de hedefleri işaretliyoruz. | Open Subtitles | صواريخ الارض تتوجه إلى ايروس ونحن ندل طريقها الى الهدف |
| Şu an Dünya'ya ait füzelerin Eros'tan uzak tutulması mecburi. | Open Subtitles | الآن من الضروري قيامك بتحويل صواريخ الارض بعيدا عن ايروس |
| Verilerime ve Eros'tan gelen her şeye ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | ساحتاج الى البيانات الخاصة بي و كل شيء يخرج من ايروس |
| Biz de bu yüzden bunu kullanacağız ya, Eros'u tam güneşe çarptırmak için. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أننا سنستخدم هذا لازاحة ايروس بأتجاه الشمس |
| Onu Eros'a kurşun gibi fırlatıp hız kazandıracağız. | Open Subtitles | ثم نطلقه مثل رصاصة نحو ايروس التقاط السرعة |
| Eros'ta hayatta kalanlara yardım etmek için insanı yardım görevinde olan bir doktorum. | Open Subtitles | انا دكتور في مهمة إنسانية لتقديم المساعدة إلى الناجين في ايروس |
| Holden rota değiştirip Eros'a doğru yöneliyorlar. | Open Subtitles | هولدن، إنهم يغيرون المسار و يلتفون حول ايروس |
| Onlar da Eros'ta gördükleri her şeyi yayabilirler. | Open Subtitles | وسيكونون قادرون على بث كل شيء شاهدوه داخل ايروس |
| Ancak Nauvoo'nun hızı ve yörüngesi göz önüne alındığında Eros'la çarpışma rotasında olduğu belli, ki bu da yalan söylediği anlamına gelir. | Open Subtitles | ولكن طبقاً للسرعه والمسار التي كان نوفو يتحرك بها فإنه كان على مسار تصادمي مع ايروس.وهو ما يعني انه كذب علينا |
| Eros artık dönmüyorsa yerçekiminden nasıl yararlanıyorum. | Open Subtitles | إذا كان ايروس قد توقف عن الغزل إذاً كيف لا يزال هناك جاذبية؟ |
| Cortazar ile özel bir konuşma yaptım ve onun sübyancılığı Eros. | Open Subtitles | حظيت بمحادثة خاصة مع كورتزار و إيروس هو المعتدي الجنسي على الأطفال الخاص به |
| Eros limanı etrafında belirli yerlere bombaları yerleştirmeyi bitirmeli ve Nauvoo istasyona çarpmadan ayrılmalısınız. | Open Subtitles | يجب عليكم إنهاء وضع القنابل في مواقعها الدقيقة حول حوض إيروس والخروج قبل ان يصطدم به نوفو |
| Eros'taki beratnaslarımızı, fedakârlıklarını anıyor ve onları içimizde yaşatıyorum. | Open Subtitles | أنا احتفل بأخوتنا هنا على إيروس تضحياتهم ستبقيهم على قيد الحياة داخلنا الى الابد |
| Eros, DGİ'na ait bir geminin görsel menzilinde. | Open Subtitles | منظمة اوبا لديهم سفينه في مجال الرؤيه البصريه لايروس |
| Eros'taki soykırım. | Open Subtitles | الإبادة الجماعية في اروس. |
| - Eros'ta yeni çıkan hit bu! | Open Subtitles | هذا هو السجق الجديد, قادم مباشرة من إروس |