"ertelemeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تأجيل
        
    • لتأخير
        
    • تَأجيل
        
    • تأجيله
        
    Ve, ayrıca BİZ kemodan sonraya ertelemeye karar verdik.. Open Subtitles وبجانب ذلك، قررنا تأجيل ذلك حتى بعد العلاج الكيماوي
    Heyet kararını açıklamayı seçim sonrasına ertelemeye karar verdiler. Open Subtitles قرروا تأجيل اعلان نتائج اللجنة إلى مابعد الإنتخابات
    Cezasını ertelemeye yetecek kadar mı? Open Subtitles هل ذلك كاف لحصولها على تأجيل لحكم اﻹعدام؟
    Bu görevde hataya veya ertelemeye yer yok. Open Subtitles مع هذه المهمة، ليس هناك مجال لتأخير أو خطأ.
    Bunu ertelemeye... Open Subtitles أعطني سببا لتأخير هذا
    Balayımızı birkaç yıl ertelemeye karar verdik. Open Subtitles أوه، لقد قرّرنَا تَأجيل شهرِ عسلنا لسنتين
    Öyle de olsa, balıklama atlayıp belirli bir süre ertelemeye karar verdiğimiz bir araştırmayı teklif etmene gerek yoktu. Open Subtitles هذا لا يعني أنّه يجب أنْ تقفز وتقدّم لهم بحثاً قرّرنا كلانا تأجيله إلى المستقبل المنظور.
    Kutsal Babamız, İtalya Başbakanı Vatikan ve sivil kuruluşların vergilendirilmesi kanununu ertelemeye devam ediyor. Open Subtitles أيها الأب الأقدس، يواصل رئيس الوزراء الإيطالي تأجيل تشريع فرض ضرائب على الفاتيكان والاتحادات الأهلية
    Grace, Pat'le dansçıların çağrısını ertelemeye karar verdik Open Subtitles " جريس " لقد رتبت مع " بات " تأجيل قرار الحفل الراقص
    Stüdyo gösterimi ertelemeye karar vermiş. - Niye? Open Subtitles تبين أن الأستوديو قرر تأجيل الإصدار
    Caroline, bak. Buna oldukça kafa yordum ve şimdilik okulu ertelemeye karar verdim. Open Subtitles "فكرّت بالأمر مليًّا، وقررت تأجيل الدراسة مؤقّتًا"
    Doğru düzgün bir avukat bulana kadar davayı ertelemeye çalışalım. Open Subtitles كنتُ أحتاجُ الى تأجيل المحاكمة ريثما... أجدُ المحامي المناسب.
    Uçuşunu bir günlüğüne ertelemeye çalış. Open Subtitles وأحاول تأجيل رحلتك ليوم
    Röportajı ertelemeye çalışıyorum. Open Subtitles أحاول تأجيل اللقاء
    Londra uçuşumu cenazeden sonraya ertelemeye karar verdim. Open Subtitles قررت تأجيل رحلتي إلى (لندن) حتى نهاية مراسيم الجنازة
    Cidden, Harold, erkekler neden kaçınılmazı ertelemeye meyilli oluyorlar? Open Subtitles بجد (هارولد)، لمْ يسعَ الرجال دائماً لتأخير ما لا مفرّ منه؟
    Emekliliğimi ertelemeye karar verdim. Open Subtitles قرّرتُ تَأجيل التقاعدِ.
    Hayır. Bir şey yok ama... Mümkün olduğunca ertelemeye çalış. Open Subtitles ليس لشيء لكن 00 حاولت تأجيله ولكن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more