Irak'ta örneğin, şunu net hatırlıyorum: Demokrasiyi biraz ertelesek çok iyi olur. | TED | ففي العراق على سبيل المثال أذكر أننا مررنا بفترة اعتقدنا فيها أنه يجب تأجيل تطبيق الديمقراطية. |
Evet ama aslında bu konuşmayı ertelesek iyi olur. | Open Subtitles | نعم .. نعم ، في الواقع نحتاج إلى تأجيل هذا الحوار |
Temizliği yarına ertelesek nasıl olur? | Open Subtitles | كيف يمكننا تأجيل تنظيف حتى يوم غد ، هاه ؟ |
Belki de bu ikramiye bahsini şimdilik ertelesek iyi olacak değil mi? | Open Subtitles | ربّما يجب علينا تأجيل حديث العلاوة بالوقت الراهن. |
Bu yüzden, sakıncası yoksa "Arkadaşımın işine mal oldun." işini ertelesek de başka zaman kıçını seve seve tekmelesem. | Open Subtitles | لذا,إذا لم تمانعي في تأجيل موضوع أن صديقك خسر وظيفته بسببي سأكون سعيده بركل مؤخرتك في وقتٍ لاحق |
Hayatım, Manny'nin başına gelenleri göz önüne alarak özel günümüzü önümüzdeki hafta sonuna mı ertelesek diyorum. | Open Subtitles | عزيزتي ، كنت أفكر "فيما حصل لـ"ماني ربما علينا تأجيل يومنا الخاص |
Acaba bu dersi sonraya mı ertelesek? | Open Subtitles | في الواقع، أيمكننا تأجيل هذا الدرس؟ |
Bir kere daha ertelesek ölmeyiz. | Open Subtitles | تأجيل آخر لن يؤذينا |
Sadece uzun bir süre için ertelesek diyorum. | Open Subtitles | مجرد... تأجيل فقط لوقت طويل، طويل... |
Bunu sonraya ertelesek? | Open Subtitles | هل نستطيع تأجيل هذا الحديث؟ |
Bir kere daha ertelesek ölmeyiz. | Open Subtitles | تأجيل آخر لن يؤذينا |
Belki belki düğünü ertelesek daha iyi olur. | Open Subtitles | ربّما تأجيل الزفاف هو الأفضل |
Belki düğünü ertelesek daha iyi olur. | Open Subtitles | ربّما تأجيل الزفاف هو الأفضل |
Grimaldi'lerin kraliyet avukatlarıyla bir saat içinde görüşmeyi planlıyor bu yüzden şu waffle olayını başka zamana ertelesek? | Open Subtitles | حسنٌ, يُفترض به أن يتحدّث... إلى المحامي الملكي لآل (غرامالدي) في غضون ساعة، إذًا علينا تأجيل كعكة الوفل تلك؟ |