Eğer sizin için uygunsa bay Slate, tek istediğim eski işim ve eski hayatım. | Open Subtitles | لذلك ، إذا كان لا بأس معك ، سيد سليت كل ما أريده هو عودتي لعملي القديم و حياتي القديمة |
Öğrendiğim ve bana gösterdiği şeyler sanki eski hayatım çok uzakmış gibi geliyor. | Open Subtitles | بعد كل ما علمني إياه، تبدو حياتي القديمة بعيدة عني |
Eskiden, eski hayatım, büyük evim-- | Open Subtitles | في ذلك الوقت، حياتي القديمة المنزل الكبير؟ |
Çünkü hayatım, eski hayatım, artık bitti ve birçok da hata yaptım. | Open Subtitles | لأن حياتي، حياتي السابقة رحلت وقد قمت بالعديد من الأخطاء، وبعضها كبير |
eski hayatım sonuçlarla doluydu. | Open Subtitles | حياتي السابقة كانت مليئة بالعواقب |
Eğer bu adam için öyle olmasaydı hala bir işim olurdu eski hayatım. | Open Subtitles | , إذا لم يكن لهذا الرجل , مازلت أملك عملي حياتي القديمة |
Sanki eski hayatım dönmek zorunda olduğum bir hapishaneymiş gibi. | Open Subtitles | وكأن حياتي القديمة كانت سجناً يجب أن أعود له |
- Sonunda eski hayatım yeni hayatımı etkileyecek diye endişelenmekten vazgeçtim. | Open Subtitles | حسنا، بنهاية المطاف تعبت من القلق بأن حياتي القديمة سوف تلحقني للجديده |
Hoşçakal, eski hayatım. | Open Subtitles | الوداع يا حياتي السابقة |
eski hayatım yokolmuştu. | Open Subtitles | رحلت حياتي السابقة. |