eski karısının evinde saklandığını düşündüğümüz bir kaçak var. | Open Subtitles | اوه يوجد هذا الهارب نحن نعتقد انه متحصن في منزل زوجته السابقة |
Yani bu adam, eski karısının avukatına saldırdığı için tutuklanmış mı? | Open Subtitles | لذالك سجن هذا الرجل لمهاجمة المحامي زوجته السابقة ؟ |
Patronum her şeyi kaydeder. Buna eski karısının telefon konuşmaları da dahil. | Open Subtitles | موكلي كان يسجل جميع المكالمات، وهذا يتضمن مكالمات زوجته السابقة |
Birçok kere, yöneticimin eski karısının telefonlarını ve e-maillerini izlediğini gözlemledim. | Open Subtitles | في عدة مرات لاحظت أن المشرف علي يراقب مكالمات طليقته وإيميلاتها |
Buna benzer bir şeylere girişeceğini düşündüm ve eski karısının telefonunu ne olur ne olmaz diye dinlettim. | Open Subtitles | توقعت ان يقوم بحركة ما لذا تصنت على هاتف الزوجة السابقة , فقط للإحتياط |
Sırf iki haftada bir eski karısının yerine çocuk bakalım diye. Çok komik! | Open Subtitles | -حتى نستطيع أن نجالس لزوجته السابقة كل نهاية أسبوع |
Neden eski karısının kilisesinden aldığı parayı Dwight'a götürsün ki? | Open Subtitles | لم يسلم النقود لدويت من زوجته السابقه من الكنيسه؟ |
eski karısının fotoğrafını böyle ortalığa koyması ilginç değil mi? | Open Subtitles | أليس من الغريب وجود صورة زوجته السابقة ؟ |
eski karısının, yeni kocasıyla ortak yatağını paylaşmaktan bile zevk alıyor. | Open Subtitles | بل إنه حتى كان شهوانياً على ذات السرير الذي تشاركه حالياً زوجته السابقة مع زوجها الجديد |
eski karısının nişanlandığını öğrendi. | Open Subtitles | لقد اكتشفت للتو بأني زوجته السابقة تمت خطبتها |
Belki kocanınki yok ama eski karısının adresi elimizde. | Open Subtitles | حسناً، ربما ليس لدينا عنوانه ولكن لدينا عنوان زوجته السابقة |
Onu doktora götüreceğim ama söylüyorum sana Jen, o sadece aynı eski karısının yaptığı gibi ona el pençe divan duracak birisini istiyor. | Open Subtitles | لكن اقول لك جين هو فقط يريد شخص ينتظره مثل زوجته السابقة |
Üvey babam küçük kardeşime tokat attı, eski karısının elbiselerinden giyiyordu. | Open Subtitles | حسنا، والدي بالتبني كشفَ أخي الصغير وهو يرتدي احد ثياب زوجته السابقة. |
Seni bu kısa,samimi adam ve eski karısının sevgilisinin dairesi için için terkederim. | Open Subtitles | سَأَتْركُك لهذا الرجلِ الجديِّ القصيرِ في شقة عشيق زوجته السابقة |
Ona ayrca bu yıldızın eski karısının seviştiği kadına hediye sepeti gönderdiğini de söylemeli miyim? | Open Subtitles | اود ان اقول لها ان هذا النجم الدولي زوجته السابقة ترسل هدية سلة لـ امرأة يمارس الجنس معها؟ |
Tanrım. Adam eski karısının resimlerine bakıyor ve ağlıyor. | Open Subtitles | يا إلهي ، الرجل يشاهد صور زوجته السابقة ويبكي |
Bunlar eski karısının söyledikleri. | Open Subtitles | هذا ما قالته أرملته، أو زوجته السابقة |
Her neyse, müvekkilimi görmeye gitmem ve hangi mantıklı sebebe dayanarak, eski karısının evini ateşe verdiğini sormam gerek. | Open Subtitles | على أيّة حال، عليّ الذهاب لمقابلة موكّلي وسؤاله عن مبرّره المقنع لإحراق منزل طليقته أردتُ سؤالك |
eski karısının kafasını kesen bir müvekkilim vardı. | Open Subtitles | كان لدي عميلاً ذات مرة قام بقطع رأس طليقته |
Çatlak eski karısının çıkıp gelmesi onun suçu değil ya. | Open Subtitles | ليس خطأه، بل خطأ تلك الزوجة السابقة المجنونة ظهرت من العدم |
6 numarayı eski karısının yeni kocası niyetiyle saklıyor olabilir ya da gerçekten yeni koca olabilir. | Open Subtitles | الضحية 6 قد يكون بديلا لزوج الزوجة السابقة أو الزوج الجديد الحقيقي |
- eski karısının evinin etrafında bekleyin. | Open Subtitles | راقب بيت زوجته السابقه |