"eski sevgilisiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • حبيبها السابق
        
    • صديقته السابقة
        
    • خليلها السابق
        
    • صديقها السابق
        
    • مع حبيبته السابقة
        
    Aşık olduğum kız, eski sevgilisiyle birlikte olmak için buraya taşındı. Open Subtitles هذه الفتاة التي أحبها إنتقلت إلى هنا مع حبيبها السابق
    Sen sevgilinin onun eski sevgilisiyle birlikte olacağı bir işi kabul etmesine izin verdin. Open Subtitles قل لحبيبتك انه لابأس ان تقبل بالوظيفة مع حبيبها السابق الوسيم
    Çoğu kadın, kocasının, birinin gözetiminde olmadan eski sevgilisiyle çalışmasından çok rahatsız olurdu. Open Subtitles أكثر النساء سيصيبهن الذعر إن وظف أزواجهن صديقته السابقة وسيعملون سوية برقابة شديدة
    Kendimi boktan eski sevgilisiyle rekabete kaptırdım. Open Subtitles لقد تحمست في المنافسة لغبائه مع صديقته السابقة
    Bir park yerinde oturup onun eski sevgilisiyle birlikte izlediğimi biliyorsun. Open Subtitles أنتِ تدركين أني جالس وحدي في موقف للسيارات أشاهدها مع خليلها السابق
    Uyuşturucu müptelası eski sevgilisiyle Philadelphia'da görüştüğüne dair ifadeler vardı. Open Subtitles كان لدينا تقارير عنها في (فيلي) مع خليلها السابق مُدمن الميثامفيتامين.
    Ortalığı düzeltmenin, annesinin eski sevgilisiyle yatmasını unutturacağını mı sanıyorsun? Open Subtitles ... . هلتعتقدىالقليلمنالترتيبسيجعلهاتنسى ان والدتها نامت مع صديقها السابق ؟
    Kendi mezuniyet balomda nişanlımın eski sevgilisiyle bütün okulun önünde dans etmesini izlemek zorunda kalacağım. Open Subtitles سيكون علي مشاهدة خطيبي يرقص أمام المدرسة بأكملها مع حبيبته السابقة في حفل تخرجي.
    Ee... Yeni patronumdan eski sevgilisiyle seviştiğimi duymayı sevdim. Open Subtitles أحب أن أستمع من رئيستي الجديدة أنني أقارع حبيبها السابق
    Ona mı inanacaksın yoksa eski sevgilisiyle çıktığın için seni kıskanan bir kıza mı? Open Subtitles من ستصدقين، هو أم فتاة كانت تشعر بالغيرة لأنك كنت تواعدين حبيبها السابق
    Şimdiyse eski sevgilisiyle takılan o kızım. Open Subtitles الأن انا... هذه الفتاة تلك التي تصاحب حبيبها السابق
    Leah'nın senden ayrılması mı yoksa Stella'nın beni eski sevgilisiyle birlikte yatmaya zorlaması mı? Open Subtitles أم إجبار (ستيلا) لي على النوم مع حبيبها السابق
    Kate'in eski sevgilisiyle düzenli olarak görüştüğünün farkında mıydınız? Open Subtitles هل كنت تعلم بإن (كيت) كانت تقبل حبيبها السابق بشكل منتظم؟
    eski sevgilisiyle her gün görüşen biriyle karşılaşmamıştım hiç. Open Subtitles انا لم أقابل شخصا أبدا يتسآمر مع صديقته السابقة كل يوم
    Hepsi anlamsız çünkü adam New York'da eski sevgilisiyle buluşacak. Open Subtitles هذا الحديث لا فائدة منه انه سيقابل صديقته السابقة في نيويورك .. لذا أصمتوا
    İş arkadaşlarımdan biri, bugün eski sevgilisiyle tanıştım. Open Subtitles أحد زملاء عملي هناك... قابلتُ صديقته السابقة اليوم.
    Hatırlarsınız, Andie'yi son gördüğümüzde, eski sevgilisiyle tekrar iletişime geçmişti... Open Subtitles تذكرون في آخر لقاء لنا مع (آندي) كانت تعاود التواصل مع خليلها السابق
    En iyi arkadaşıyla sevgilisinin arasını bozmak için eski sevgilisiyle sevişmesini kaydeden bir kadından ebeveynlik tavsiyesi alamam, üzgünüm. Open Subtitles عفوا إذا كنت لا أخذ مشورة التربية من امرأة سجلت لنفسها شريط جنسي مع صديقها السابق اعلم ذلك, ذلك كان خـطأ
    Yeni patronumdan eski sevgilisiyle seviştiğimi duymayı sevdim. Open Subtitles أود أن أسمع من رئيستي الجديدة أني أقارع صديقها السابق
    Evet tabi, eski sevgilisiyle romantik bir yürüyüş. Onu geberteceğim. Open Subtitles نعم نزهة رومانسية لطيفة مع حبيبته السابقة سوف أقتله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more