- Maximilian'den eskort gelmeyecek. John Henry beni bunu söylemem için gönderdi. | Open Subtitles | سوف لن تكون هناك مرافقة من ماكسيميليان جون هنري أرسلني لاخبرك |
Aynen dediğin gibi onu bir eskort eşliğinde uçağa bindirdim. | Open Subtitles | أضع له على متن طائرة، مثلما قلت، مع مرافقة. |
Peki eskort olarak ne zamandır çalışıyorsun? | Open Subtitles | إذاً ، منذ متى تعملين في خدمات المرافقة ؟ |
Resmi olarak 80 yaşındaki kadınlar için erkek eskort oldum. | Open Subtitles | الان رسمياً انني مرافق لأسد يبلغ من العمر 80 عاما |
Polis eskort konvoyu, tasdikleme bittiğinde yola çıkmak için hazır. | Open Subtitles | موكب حراسة الشرطة على استعداد للرحيل بمجرد أن يكتمل التحقق. |
Yeterli sayıda eskort gemisi yoktu. | Open Subtitles | ثـم لـم يعـد هنـاك العـدد الكافى من سفن الحراسه |
Şimdi, arka nakliyede eskort için en azından bir birime... | Open Subtitles | سأحتاج على الاقل وحدة مرافقة خلف عربة النقل |
Babanız sizi görmek için bir eskort yolladı. | Open Subtitles | يبدو أن والدك قد أرسل مرافقة للشكرة سيدتي |
Veritabanında kontrol ettiğimizde iki kahve dükkanı, bir fırın bir şaraphane ve birinci sınıf bir eskort servis bulduk. | Open Subtitles | أدخلناه داخل قاعدة البيانات وحصلنا على زوج من المقاهي والمخابز و مصنع خمر وخدمة مرافقة للطبقة العالية |
Tamam. Burada yaşayan kadının eskort olduğunu biliyor muydun acaba? | Open Subtitles | حسناً، أتعلمين أن المرأة التي تعيش هن تعمل مرافقة |
53 kiloluk bir eskort eksi kemikler bölü 9 dakikada bir 6 gramlık sosisli eşittir... 144- | Open Subtitles | مرافقة تزن 1200 أونصة، ننقص العظام نقسمها على نقانق تزن أونصتين لكل تسعة دقائق يساوي 144 |
Geçen seferki aile toplantısına bir eskort ile beraber gelmiştin. | Open Subtitles | آخر مرة دعوتك إلى مأدبة عائلية جلبت معك مرافقة. |
Bir eskort servisini aramam gerekse bile, yakışıklı olacak. | Open Subtitles | دراجة غالية جداً وسوف يكون هناك للتحايل عليه ولاستدعاء خدمة المرافقة |
160 şekel alırız. Bu sadece eskort hizmeti içindir. | Open Subtitles | نحن نأخذ 160 شيكل هذا لخدمة المرافقة فقط |
eskort tutuklandığında arabada başka biri varmış. | Open Subtitles | كان هناك ثمّة شخص آخر في السيّارة، حينما قُبض على المرافقة |
USS Ardent, destroyer eskort gemisi. | Open Subtitles | هي الباخرة الأمريكية متحمسة. هو مرافق مدمرة. |
Onu kalenin yukarısına götürmeye çalışan... ..ufak bir eskort ile birlikte yakaladık. | Open Subtitles | وجدناها مع حراسة صغيرة محاولين أخذها إلى القلعة على ما أفترض |
eskort gemilerinin komutanlarını biraraya toplayıp şu soruyu sordum: | Open Subtitles | لقد أجتمعت بعدد من قادة قوافل الحراسه : و وجهت إليهم سؤالاً |
eskort uçaktan inene kadar yerlerinizde kalmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | أنا سأقوم بالإطالة عليكم لبعض من الوقت حتى ينزل المرافق من الطائرة |
eskort hizmeti veriyoruz, uygunsuz ve yasadışı bir iş yapmıyoruz. | Open Subtitles | تفقدنا خدمة الفتيات المرافقات ليس هناك خطأ هنا لا شيئ غير قانوني |
Bazen kadınlar eskort olup olamayacaklarını sormak için bana e-posta gönderiyorlar. | Open Subtitles | أحياناً تصلني هذه الرسائل عبر البريد الإلكتروني من سيدات يسألن إذا كان يجب عليهن أن يصبحن مرافقات |
Brady'nin öldürüldüğü gün bir müşteriye, Brezilya'ya giderken eskort ediyordum. | Open Subtitles | إيصالات السفر عندما حدث القتل كنتُ أرافق عميلاً إلى البرازيل |
Erkek eskort olup popüler olmadan önce, hayatın nasıldı? | Open Subtitles | الجزء الخاص بعملك في الدعارة ثم إتجاهك لأعمال اخرى |
Bazen günlerce eve gelmezmiş. eskort işindeymiş. | Open Subtitles | فقد تغيب لأيّام، فهي في النّهاية تعمل كمرافقة |
İşte böyle oluyor. eskort olduktan sonra, erkekler... | Open Subtitles | هذا ما يحدث دوماً .. حين تعملين كعاهرة فإن |
3 Mayıs. 4 eskort gemisi, yakıt tazelemek üzere ayrıldı. | Open Subtitles | الثالث من مايو الحـاجـه للوقـود تُجبـر أربـعـة سفن حراسه على مغادرة القافله |
Bazen yanında bir eskort grubu ile gezer. | Open Subtitles | -أنه يسافر بعض الأحيان بحراسه قليلة. |
Demek istediğim, metroda bir eskort kızla birlikte... | Open Subtitles | أقصد أننى كنت فى قطار الأنفاق مع مومس ذات سعر غالى جداً |