"esnek ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومرنة
        
    • مرن
        
    • مرونة
        
    Eğer bu ekiplerin, küçük bir start-up gibi hızlı, esnek ve yaratıcı olmalarını istiyorsak onları yetkilendirmemiz ve özerkleştirmemiz gerekir. TED إذا أردنا أن تكون هذه الفرق سريعة ومرنة ومبدعة مثل الشركة الناشئة المصغرة، يجب عليهم أن يكونوا مخولين ومستقلين.
    esnek ve güçlü. Yıldız üssündeki madde. Open Subtitles إنها قوية ومرنة , حيث صُنعَت منها جسم المركبة الام
    Yeterince esnek ve dişlilerin arasına girip kilit mekanizmasını açabilecek kadar ince her şeyi kıskı olarak kullanabilirsiniz. Open Subtitles بحيث تكون رفيعة ومرنة بالقدر الكافي حتي تنزلق بسهولة في العقدة محاولة حلها
    Deri altı titanyum vücut zırhı. Sıvı hâlde derinin altına verilir. esnek ve son derece kuvvetlidir. Open Subtitles ‫حُقن ما تحت جلده بالتيتانيوم في ‫شكلٍ سائل، وهو مرن وقوي جدًا.
    Benim için ideal dünya, hiçkimsenin geride bırakılmadığı, herkesin tam da olduğu yerde istenildiği bir yer. Tıpkı bir yaydaki lifler ve tendonlar gibi. Güçlü olanın esnek ve savunmasız olanın dayanıklı olduğu bir yer. TED حول فكرتي حول العالم الملائم للحياة حيث لا يبقى أحد متخلفاً عن الآخر حيث يكون كل شخص في هذا العالم في مكانه الملائم و المناسب له تماماً مثل ألياف وأوتار القوس، مكان يكون في القوي مرن و الضعيف رشيق
    Eklemi çıtlatmak onu geçici olarak genişletir, belki de bu yüzden parmaklarını, boynunu ve belini düzenli çıtlatanlar eklemlerinin daha esnek ve rahat bir hale geldiğini söylüyorlar. TED فرقعة مفصل ما مؤقتًا تُطيله وقد يكون ذلك لما الذين يكرسون وقتًا لفرقعة المفاصل ،الرقبة أو الظهر يقولون أن هذة العادة تشعرهم أن مفاصلهم حرّة وأكثر مرونة
    Afrika'nın gelecekteki şehirlerini hayal edin fakat uçsuz bucaksız gecekondular gibi değil, yeryüzündeki en esnek ve en sosyal bölgeleri kapsayan yer gibi. TED تخيل مدن إفريقيا المستقبلية، ولكن ليس كأحياء فقيرة شاسعة، ولكن الأكثر مرونة وأكثر الأماكن الاجتماعية على وجه الأرض.
    Ve son olarak, ağ esnek ve sıkı olmalı. Open Subtitles "وأخيراً تأكد من أن الشبكة مشدودة ومرنة"
    destenin adı -- Bisiklet. Çok esnek ama çok bilinmeyen bir deste. Kontrol ederseniz -- eğer doğru noktaya baskı uygularsanız, ne kadar esnek ve ince olduğunu görebilirsiniz. TED تسمى-- بايسيكل.وهذه النوعية مرنة جدا، لكن لا يعرف ذلك الكثير من الناس. اذا فحصت-- اذا ضغطت على المكان المناسب-- عل النقاط الصحيحة، ستلاحظ كم هي رقيقة ومرنة, صحيح؟
    AlterEgo'nun sensörleri, tıpkı bir çıkartma gibi boynunuza oturan ince plastik, esnek ve şeffaf bir cihaza gömülüdür. TED AlterEgo لديه أجهزة استشعار، جزءًا لا يتجزأ من جهاز رقيق بلاستيكي، مرن وشفاف الذي يجلس على رقبتك تمامًا مثل الملصق.
    esnek ve sevecen bir kişi. Open Subtitles إنه مرن وشخص طيب
    Zor bir iş ama saatler esnek ve ben de maddie'yi alabilirim. Open Subtitles أنه عمل شاق لكن الوقت مرن وبوسعي أن أجلب (مادي) معي.
    Ancak, bu sporlar betonu daha esnek ve uzun ömürlü yapmak için büyük bir potansiyele sahiptir. Bu da beton üretiminin mali ve çevresel maliyetlerini büyük ölçüde azaltabilir. TED لكن، هذه البذيرات لديها إمكانية كبيرة لجعل الخرسانة أكثر مرونة ودوام. مما سيقلل التكلفة المالية والبيئية لإنتاج الخرسانة بشكل كبير.
    esnek ve güçlü. Open Subtitles بقوة و مرونة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more