Şaka yapıyorsun değil mi? "İki Numaralı Ölü esrarkeş"i oynayacaktım. | Open Subtitles | لقد كنتُ الخيار الثّاني لدور جثّة شخص مدمن على المخدّرات. |
Eskiden buraya bir esrarkeş gelir bir şeyler alırdı, hiçbir ruh yanına bile yanaşmazdı. | Open Subtitles | لكن قبل هدمها ، لو قدِمَ مدمن مخدرات إلى هنا ليشتري بعض المخدّرات فلا أحد سيمنعه |
Beyaz bir esrarkeş yine de beyazdır. - Çekik gözlülere beyaz vermem. | Open Subtitles | المدمن الأبيض يبقى أبيض وأنا لا أسلم الرجال البيض للصينيين |
Üçüncüsü, dul kadın esrarkeş başını kaldırıp uğraşmayabilir. | Open Subtitles | ثالثاً لأن الأرملة مدمنة قد تقبل بالتسوية |
O bir ulusun kraliçesi. Bir fahişe, esrarkeş ya da hizmetçi değil. | Open Subtitles | اعني انها ملكه و ليست عاهره او مدمنه او خادمه |
Bazen bir esrarkeş hemşire ilaçlarımın üstüne yatıyor sanki. | Open Subtitles | وأحياناً أعتقد بأنّ ممرضتي المدمنة تعبث في أدويتي |
Bu kış göreceğin tek kar melekleri, ...kapımızın önündeki donmuş 6 esrarkeş olacak. | Open Subtitles | ملائكة الثلج الوحيدة التي سـ ترينها السنه هم 6 مدمني مخدرات يتجمدون امام منحدرنا |
- Evet. George, tanıdığım en büyük esrarkeş sensin. | Open Subtitles | جورج)، أنت أكبر حشاش) عرفته قط |
- Geri zekâlı esrarkeş! - Çek ellerini üstümden! | Open Subtitles | المنافق اللعين اجلب يديك قبالتي |
Dört sene esrarkeş bir adamla evliydim ve herkes her zaman bu şekilde kokardı. | Open Subtitles | كان لدي زوج مدمن لأربع سنوات و هذه كانت رائحة كل شيء طوال الوقت |
Bir dost, işsiz bir aktör, esrarkeş hapisten yeni çıkmış bir dolandırıcı, kim bilir? | Open Subtitles | قد يكون صديق او ممثل عاطل عن العمل او مدمن مخدرات او مخادع قد خرج من السجن , من يعلم؟ |
- esrarkeş olmadığımı söylesene. | Open Subtitles | أخبريه بأنني لست مدمن مخدرات أنا لم ألتقِ بهذا الرجل أبداً |
Her iş başka bir işin kapılarını açar. Bugün "Bir Numaralı Ölü esrarkeş"i oynarsın; | Open Subtitles | المهنة هي التّي تطوّرك، وستكونين الخيار الأوّل لجثّة الشّخص المدمن على المخدّرات. |
Gidip esrarkeş bir doktordan bu hapları aldım. | Open Subtitles | ثم ذهبت وأحضرت المخدر من ذلك الطبيب المدمن |
Dur tahmin edeyim, yoksulluk yardımı alabilmek için çocuğunu... geri isteyen esrarkeş bir orospu mu? | Open Subtitles | دعيني أحزّر، أكانت عاهرة مدمنة مخدّرات تحاول إسترجاع طفلها من أجل أموال الرفاهية؟ |
Beni Arizona'ya göndermesinin tek sebebi de, yargıç arkadaşlarının esrarkeş bir kızı olduğunu öğrenmesini istememesiydi zaten. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذى جعله يرسلنى لاريزونا فى المقام الاول لأنه لم يرغب ان يعرف اصدقائه القضاة بأن لديه ابنة مدمنة |
Hamile bir esrarkeş St. Ambrose'a geldi. | Open Subtitles | ياألهي . مدمنه حامل أتت الى سانت أمبروز |
Doğru, çünkü o esrarkeş. | Open Subtitles | نعم , لأنها مدمنه |
esrarkeş kız arkadaşı için tuttuğu pislik mekanı. | Open Subtitles | و حتى وكّر الخطيئة الذي تركه لخليلته المدمنة |
O sokaktaki esrarkeş değilim artık. | Open Subtitles | . لم أعد تلك المدمنة في الزقاق بعد الآن |
Belki onlar küçük işler çeviren... budala birer hırsız, hatta esrarkeş olabilirler... ama aylardır İngiltere'ye dehşet saçan acımasız bombacılar değiller. | Open Subtitles | نعم ,هم ربما يكونون أغبياء... لصوص ,أو حتى مدمني مخدرات... لكنهم ليسوا المفجرين عديمي الرحمة الذين أرعبوا "بريطانيا" لأشهر |
Tanrım, bir esrarkeş gibisin. | Open Subtitles | يا إلهي، أنت مثل المنافق. |
Mesele şöyle. İki esrarkeş, bir afyon kuryesini soyup öldürdü. | Open Subtitles | الوضع كالتالي، قام مدمنان بقتل وسرقة ناقل مخدرات |
Başka bir ölü esrarkeş bir dolaba doldurulmuş olduğu gibi, fareler tarafından yenir. | Open Subtitles | كأي قضية لمدمن مخرات ترمى على الرف, أكلته الفئران. |