"etiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحم
        
    • بلحم
        
    • لحوم
        
    Damarlı A sınıfı Kore etiyle yapılan ızgaradan mı bahsediyorsun? Open Subtitles أتتحدث عن الأضلاع المتبخرة التي تُعد من لحم البقر الوطني؟
    İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip. TED يملك لحم الدجاج خصائص بصرية وضوئية متشابهة مع لحم البشر.
    Demek ki hava hamburger etiyle doluymuş. Open Subtitles الهواء كانت تفوح منه رائحة لحم الهامبورجر
    Sonra biftekleri at etiyle değiştirttim. Open Subtitles لذا، كان عليّ استبدال لحم البقر بلحم الحصان.
    Birinci sınıf sığır etiyle başlıyoruz. Open Subtitles نبدأ بلحم من الدرجة الأولى ونطعمها إلى البقرات الأخريات
    O kurbanının etiyle oynayan yeşil gözlü canavardır. Open Subtitles تلك العيون الخضراء التي تسخر مما تتغذى به من لحوم الناس يا سيدي
    Bir insanın etiyle beslenmek üzereyken daha da çok bağırırlar. Open Subtitles إنتظرى فقط دائما ما يرتفع صراخهم عندما يكونون على وشك إلتهام لحم أنسان
    At etiyle karışınca ilginç bir karışım olmalı. Open Subtitles لكن إضافة لحم الخيل ينتج خليطا مثيرا للاهتمام
    Şekli arı kovanına benzeyene kadar tencerede buğuladım sonra doğrayıp domuz etiyle birlikte, tavuk suyunda kaynattım. Open Subtitles يتمُ طبخه بالبخار في القدر حتىيبدوكخليةالنحل.. و يتم تقطيعه لقطع صغيّرة و يطبخ مع لحم الخنزير في مرق الدجاج.
    Evet, ama buna da hazırlıklıyız. Yılan etiyle beslenen muhteşem bir goril türünü sıraya koyduk. Open Subtitles نعم، لكننا مستعدون لذلك لقد جهزنا نوع رائع من الغوريلا يتغذى على لحم الثعابين
    En iyi striptizcimiz, müşterilerimizin taze etiyle beslenip sadece kafaları bile kalsa, onları da bir zombiye dönüştüren ölüden dönme bir kukla, öyle mi? Open Subtitles أفضل راقصة لدينا تحولت الي جثة حية تتغذي علي لحم الزبائن و الذين بدورهم يتحولون حتي و لو كانوا مجرد رأس
    Sosisli etiyle ilgili güzel bir şey ise bu da kanıtları bozulmadan saklamış olması. Open Subtitles الشيء المفيد بشأن لحم النقانق أن المواد الحافظة رائعة لإبقاء الأدلة سليمة
    Ama onları benim yaptığım dana etiyle denemen gerek. Open Subtitles ولكن يُمكنكِ تذوقها مع لحم العجل الذي قمت بإعداده.
    Dahası, içi domuz etiyle dolu. Open Subtitles أنهُ مخلل الملفوف. محشية بالكامل بلحم الخنزير.
    Akşamki dana etiyle soğuk makarnaya ne dersin? Open Subtitles ما رأيك بلحم عجل المتبقي وبعض الباستا الباردة؟
    Yaparken sığır etiyle birlikte kloru ağzıma geğirmişti. Open Subtitles تجشأت رئة مليئة بلحم البقر المقدد والكلوز
    Seni her yeni doğacak bebeğin etiyle besleyeceğim. Open Subtitles انا ساغذيك بلحم كل طفل مولود جديد
    Bir kafatasını, hindi etiyle kapladık. Open Subtitles لقد غطينا هذه الجمجمة بلحم الديك الرومي
    İsa'nın hayaletinin mezardan çıkıp yaşayanların etiyle beslendiği gün. Open Subtitles عندما يصعد شبح يسوع من القبر للتغذي على لحوم الأحياء.
    Nostrovite, insan etiyle beslenen bir şekil değiştirici yaratık. Open Subtitles النوسترافايت هم مخلوقات متحولة الشكل ، وهم آكلي لحوم ويفضلون اللحم البشري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more