etkileşimin ne olduğunu izah edebilmek için, insanları toplayıp, onlara etkileşimin nasıl hayatımızın bir parçası olduğunu göstermemiz lazım. | TED | ومن أجل شرح التفاعل، نحن بحاجة إلى حقا جلب الناس وجعلهم يدركون كيف أن التفاعل هو جزءا من حياتهم. |
Yani insanların anlamasını istediğim şey, bir etkileşimin, ne zaman iyi ne zaman kötü olduklarını bilmeleri ve buna göre yargılamaları. | TED | لذا اسمحوا للناس أن يفهموا أن الأمر متروك لهم لمعرفة كيفية الحكم على التفاعل كي يعرفوا أضحى كانت جيدة أو سيئة. |
Oradalar çünkü etkileşimin merkezi orası. | TED | تواجدها هناك لوجود هذا التفاعل الوثيق جدا. |
İyi ilişkiler, kötü ilişkiler, can sıkıcı ilişkiler, kuşkucu ilişkiler, ve şimdi yapacağım şey etkileşimin iletişime giden merkezi kısmına odaklanmak. | TED | علاقات جيدة، علاقات سيئة، علاقات مزعجة، علاقات مضطربة، وما سأفعله هو التركيز على الجزء الأساسي للتفاعل الذي يجري في علاقةٍ ما. |
Bunları toplayabilirim, fırlatabilirim, yaparım, bilirsiniz -- tamam, bu fotoğrafı geriye taşıyalım, bu adamı buradan silelim, ve bence bilgi ile etkileşimin çok daha zengin bir yolu. | TED | أذن يمكنني تكويم الملفات، يمكنني قلبها، يمكنني، تعرفون -ـ حسناً، لنحرك هذه الصورة الى الخلف، ولنحذف هذا الملف هنا وأعتقد أنها طريقة أكثر ثراءً للتفاعل مع المعلومات |
Aynı zamanda, etkileşimin başyapıtı olduklarını düşündüğüm MetroCard otomat makinalarından da bahsediyorum. | TED | أتحدث أيضا عن آلة بيع ميتروكارد، التي اعتبرها تحفة تفاعل. |
Bunu nasıl ele alabiliriz, sosyal etkileşimin bir aşaması olarak düzenleyebiliriz ve bilimsel bir araştırmaya dönüştürebiliriz. | TED | فكيف يمكننا أن نستفيد من ذلك و نخلق نوعا من التفاعل الاجتماعي وتحويله إلى تحقيق علمي؟ |
Yani moleküler simülasyonların içinde neler olduğunu hissetmek etkileşimin tamamen farklı bir seviyesidir. | TED | لذا، الشعور فعليا بما يحدث داخل المحاكي الجزيئي هو مستوى جديد كليًا من التفاعل. |
Bunlar, bazı basit tasarım çeşitliliği ve ve eğer kabul ederseniz etkileşimin zekasının çeşitliliğidir. | TED | وهذه الصفات ستكون من خلال بعض التصميمات البسيطة وأيضا من خلال، اذا صح التعبير، الذكاء في التفاعل |
Tam neden kesin olarak bilinmiyor. Ama uzmanlar sosyal etkileşimin beynimiz için bir tür egzersiz olduğunu düşünüyorlar. | TED | وعلى الرغم من بقاء السبب الحقيقي غامضا، إلا أن الخبراء يشكون في أن التفاعل الاجتماعي يدرب القدرات الذهنية للدماغ. |
İnsani etkileşimin, iyileşmenin özü olduğuna inanan biri olarak; iyileşmeyen travmalar aktarılan travmalara dönüşür. | TED | وكما أعتقد أن التفاعل البشري هو في صلب شفائنا، والصدمات النفسية لا تُعالج ستنتقل. |
Biz hayatta bir sürü tecrübeler edindik. Bunlar bize güçlü bir içgüdü sağlıyor bir etkileşimin işe yarayıp yaramayacağı konusunda. | TED | نحن مررنا بتجارب كثيرة في حياتنا وهذه تزودنا بحدس قوي عمّ إذا كان التفاعل سينجح أم لا. |
Reid, "yerel olmayan etkileşimin" ne olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ريد .. اتعرف ما يعني التفاعل غير المحلي؟ |
Tana Toraja'da insanların hayatlarındaki en önemli sosyal anlar sosyal ve kültürel etkileşimin odak noktaları düğünler, doğumlar ve hatta aile yemekleri değil cenazeler. | TED | في تانا توراجا اللحظات الأكثر أهمية في جانب التواصل بين أولئك الناس نقاط التركيز في التفاعل الاجتماعي و الثقافي ليس في الأعراس أو أعياد الميلاد حتى إلتفاف العائلة حول مائدة الطعام و إنما المآتم |
Ve ben çoğu zaman başarılması zor olan tarih ile olan bu etkileşimin normal beklentilerimiz ötesinde bir pozisyon yaratmak ve bir eleştiri ortaya çıkarmak için çok önemli olduğuna inanıyorum. | TED | وأعتقد أن هذا التفاعل مع التاريخ ، و الذي غالبا ما يكون صعبا للغاية ، للتعامل معه، لخلق مكان يتجاوز توقعاتنا العادية وخلق نقد. |
Hayır, ancak bana sosyal etkileşimin önemli bir takım oluşturma çalışması olduğu söylendi. | Open Subtitles | -لا , لكن أنا أقول التفاعل الأجتماعي . هومهملتمرينبناءالفريق. |
Sosyal etkileşimin inceliklerini anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم تعقيدات التفاعل الاجتماعي. |
Bu arayüz aracılığıyla, fiziksel etkileşimin birbirinden farklı pek çok oyunu mümkün kıldığı geleneksel kutu oyunları ve macera tarzı oyunlar arasında pek çok şey yapılabilecek bir yelpaze yaratıyoruz. | TED | مع هذه الواجهات، نحصل على مجموعات كبيرة من الاحتمالات ما بين ألعاب الألواح التقليدية وألعاب الأركيد، حيث الاحتمالات المادية للتفاعل تصنع العديد من أساليب واحتمالات اللعب. |
Ve böylece eski DNA dizisini ve... ...protein kütle spektrometresi teknolojisini... ...eski diş taşına uygulayarak... Binlerce yıl öncesinde diyet, enfeksiyon ve bağışıklık... ...arasındaki dinamik etkileşimin... ...detaylı bir resmini yeniden inşa etmeye başlamada ... ...kullanabileceğimiz büyük miktarlarda... ...bilgi üretebiliriz. | TED | فبتطبيق سلاسل الحمض النووي القديم وتقنيات دراسة الطيف الكتلي للبروتين ،لجير الأسنان القديم يمكننا أن نستخرج كميات هائلة من البيانات ثم نستخدمها للبدء في إعادة بناء صورة مفصلة للتفاعل الديناميكي بين الغذاء والمرض والمناعة . قبل آلاف السنين |
İyi bir dedektif her görevin, her etkileşimin ne kadar sıradan görünürse görünsün farklı ihtimaller içerebileceğini bilmelidir. | Open Subtitles | المحقق الجيد يعلم ان كل مهمة وكل تفاعل مهما كان تافه لديه القدرة علي أن يحتوي علي تفاصيل أكثر |
Onun yeniden ortaya çıkışını takip ederken Nikita ile bir etkileşimin olmuştu. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان لديك تفاعل (لمدة طويلة مع (نيكيتا بعد ما ظهرت مباشرةً |