Onlar da bizler gibi biliyorlar ki ergenler ihtiyaç duydukları uykuyu almadıklarında beyinleri, vücutları ve davranışları eziyet çeker, hem kısa hem de uzun vadede süren etkileriyle. | TED | وهم يعلمون، كما نعلم، بأنه عندما لا يحصل المراهقون على كفايتهم من النوم، فإن عقولهم وأجسادهم وتصرفاتهم تعاني من تأثيرات فورية ومؤجلة. |
Will'in empati bozukluğunun viral beyin iltihabının etkileriyle birleştiğinde... | Open Subtitles | ...أعتقد بأن اضطراب ويل العاطفي ...مدموجا مع تأثيرات إلتهابات الدماغ الفيروسية |
Şehrin kraliyet bölgesinde olan İskenderiye Kütüphanesi, büyük Helenistik sütunlarla, yerel Mısır etkileriyle ya da ikisinin eşsiz birleşimiyle inşa edilmiş olabilir ancak mimarisinden günümüze kalan hiçbir kanıt yoktur. | TED | توضعت في المنطقة الملكية في المدينة، مكتبة الإسكندرية ربما تكون قد بنيت بأعمدة هلنستية ضخمة، أو تأثيرات مصرية محلية أو مزيج فريد من الاثنين -- لا توجد سجلات باقية عن هندستها المعمارية. |
Baban meteor taşlarının etkileriyle ilgileniyordu. | Open Subtitles | أبيك كان مهتم بالتأثيرات التي تحدثها صخور النيزك |
Ama seni uyarmalıyım, bazı ruhsal değişimler yaşayabilirsin... bazı mantıksız düşünceler, burada ve orda... ama uzun dönem etkileriyle karşılaştırıldığında bu hiçbir şey değil. | Open Subtitles | لكن عليّ تحذيركِ انتِ قد تواجهين بعض المزاج المتغير... بعض التفكير الغير منطقي هنا و هناك... لكنه لا شيئ مقارنتًا بالتأثيرات الطويلة المدى |
Kanindan aldigim antikorlari kullanarak T-virüsünün etkileriyle savasmakla kalmayip onu potansiyel olarak tersine çeviren bir serum gelistirdim. | Open Subtitles | بإستعمال الأجسام المضادة من دمها... سأطور مصلاً لن يقوم فحسب... بمقاومة تأثيرات الفيروس (تي)... |
Kanındaki antikorları kullanarak yalnızca T virüsünün etkileriyle mücadele etmekle kalmayıp muhtemelen etkiyi de ters çevirecek bir serum yapacağım. | Open Subtitles | بإستعمال الأجسام المضادة من دمها... سأطور مصلاً لن يقوم فحسب... بمقاومة تأثيرات الفيروس (تي)... |