Buradakiler ilaçların hastalar üzerinde yan etkisi olduğunu görmedi mi? | Open Subtitles | و لا احد هنا لدي مريضاً تعرض لتأثير جانبي؟ |
Buradakiler ilaçların hastalar üzerinde yan etkisi olduğunu görmedi mi? | Open Subtitles | و لا احد هنا لدي مريضاً تعرض لتأثير جانبي؟ |
Araştırmalar renklerin insanların üzerinde büyük etkisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الدراسات تظهر أن الألوان لها تأثير على الأشخاص |
Ama ben bu kanıya karşı çıkıyorum, çünkü karalama yapmanın, bilgiyi almamız ve sorunları çözmemiz yolunda derin bir etkisi olduğunu biliyorum. | TED | ولكن لدي مشكلة مع هذا الاعتقاد ، لأنني أعرف أن الخربشة لها تأثير عميق على الطريقة التي نعالج فيها المعلومات والطريقة التي يمكننا خلالها حل المشاكل. |
Bu keşifle çok heyecanlandık, çünkü bu kişilerin formda olmalarından veya forma girmeye çalışmalarından bağımsız olarak rahatlıkla uygulayabileceği hiçbir maliyeti olmayan bir stratejinin büyük bir etkisi olduğunu gösteriyordu. | TED | كنا متحمسين لهذا؛ لأن هذا عَنى أن خطة لم تُكَلِف شيئا، وسهلة ليستخدمها الناس، بغض النظر عن كونهم لائقين بدنيًا أو يكافحون ليصبحوا لائقين بدنيًا، - كان لها تأثير كبير. |
Vaazimin sizin üzerinde kötü bir etkisi olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | .ارى خطبتي كان لها تأثير سيء عليك |
Babamın, üzerimde çok büyük etkisi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف والدي لها تأثير كبير على لي. |
Biliyordun...nano sürülerin bir yan etkisi olduğunu üç yıl önce biliyorduk. | Open Subtitles | كنت تعرف ... كنا نعرف قبل ثلاث سنوات بان أسراب "النانو" كان لها تأثير جانبي |