Pakistanlı general diyor ki saldırıyı kendisine haber vermeye tenezzül etmediğimiz için... 10. | Open Subtitles | الجنرال الباكستاني يقول لأننا لم نقم بإخباره عن الهجوم |
Seni mızraklarla delik deşik etmediğimiz için şanslısın! | Open Subtitles | أنت محظوظ لأننا لم نقتلك بواسطة هذه الرماح |
Hiç bir zaman onu dışarı davet etmediğimiz için bize tuzak kurmuş. | Open Subtitles | لقد أوقعت بنا لأننا لم ندعها للخروج معنا منذ البداية. |
O zaman aynı şey, soğuk cisimler üstüne, hakkında konuştuğum bu çeşit yaşam için de gerçek olabilir: hatta bakmaya zahmet etmediğimiz için tespit edilmemiş ve ama aslında üm evren için geçerli olabilir. | TED | المثل يمكن أن ينطبق مع هذا النوع من الحياة الذي اتحدث عنه, على الأجرام الباردة: التي تتواجد بأعداد كبيرة في كل الكون, مظاهر الحياة هذه لم تشاهد من قبل لأننا لم نكلف أنفسنا عناء متابعتها |
Onları bizim eve davet etmediğimiz için çok memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيدة حقا لأننا لم ندعهم إلى منزلنا |
Ayrıca, sizi daha önce hiç misafir etmediğimiz için de özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسفة لأننا لم نستضفكم منذ انتقالكم |
Seni de davet etmediğimiz için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأننا لم ندعك |
Kaybolduğunu fark etmediğimiz için özür dileriz. | Open Subtitles | آسفون لأننا لم نلحظ غيابك |
Artık kurabiliyorum, sinirlenmek yerine Leonard'ın adına seni şikayet etmediğimiz için dua etmelisin. | Open Subtitles | ولكني أقوم بذلك الآن, لذلك بدلاً أن تغضبي يجب أن تشكرينا لأننا لم نقم بتحضير حركة قضائية ضدك بدلاً من (لينارد بيلي) |
Clem ile Isaac'i takas etmediğimiz için mutluyum. | Open Subtitles | أنا ممتن لأننا لم نتخلَ عن (كليم) لأجل (أيزيك) |