"etmek kolay" - Translation from Turkish to Arabic

    • من السهل
        
    • السهل أن
        
    Evsiz bir adamla bir sanat öğrencisini ayırt etmek kolay sanırsın. Open Subtitles ستعتقدين أنه من السهل أن تفرقي بين مشرد وبين طالب فنون.
    "Şirketimi büyük miktarda gönderim yapmaya ikna etmek kolay olmayacak." TED قال،" لن يكون من السهل إقناع شركتي بشحن كمية كبيرة."
    Çünkü tam aksini düşünmene rağmen, bir odaya kırmızı zeminin yakıştığını kabul etmek kolay değildir. Open Subtitles لأنه ليس من السهل الاعتراف بأن اللون الأحمر يناسب غرفة معينة بينما انت تعتقدين العكس تماماً
    21. yüzyılda örnek şehirler hayal etmek kolay, Open Subtitles من السهل أن نتخيل فى القرن الـ 21 مدنا مثل
    Yeni hayata başlamak, yeni, işaretleri takip etmek kolay değildir. Open Subtitles ليس من السهل بدء حياة جديدة، إتباعإشاراتجديدة.
    Peki yerini tespit etmek kolay mı? Open Subtitles هل من السهل معرفة المنطقة التى إتصلت منها ؟
    Küçük bir kız ve yeni doğmuş bir bebekle göç etmek kolay mıdır sence? Open Subtitles هل تعتقد أنه من السهل الهجرة مع طفلة صغيرة، ومولود جديد؟
    Hey, hayatta bir başına kaldığını idrak etmek kolay iş değil. Open Subtitles ليس من السهل أن يدرك المرء أنّه وحيد بهذا العالم
    - Evet. Maalesef annemi ikna etmek kolay değil. Ama bir şeyler düşünürüm. Open Subtitles للأسف أمي ليس من السهل إقناعها، ولكني سأجد حلاً.
    Birbirlerinden ayırt etmek kolay değil. Open Subtitles ليس من السهل تماماً التمييز بينهم، كما تعرف.
    Kundan'ı elde etmek kolay değildir, Bindiya. Open Subtitles ليس من السهل الحصول على كوندان , يابينديا.
    Bir kere caydın mı pes etmek kolay olur. Open Subtitles ،عندما تحدث العثرات إنه من السهل فقط أن تستسلم
    Güven oluşturmak için ne kadar ileri gitmen gerektiğini tahmin etmek kolay değil. Open Subtitles ليس من السهل معرفة إلى اي مدى تذهب لتبني الثقة
    Bu gece nereye gideceğini tahmin etmek kolay oldu. Open Subtitles وكان من السهل أن نرى أين تذهب هذا المساء.
    Hailie'yi benimle gelmesi için ikna etmek kolay olmadı. Open Subtitles انظر , لم يكن من السهل اقناع هايلي بالقدوم معي
    Dolabını tamir etmek kolay.. Open Subtitles خزانة الملابس الخاصة بك ستكون من السهل إصلاحها،
    Vücudumuzun bu kısımlarının çevredeki seleksiyondan ve içerdikleri genlerin değişen sıklığından hızlıca nasıl etkilendiğini hayal etmek kolay. TED انه من السهل ان نتخيل كيف هذه الاجزاء تحديد من اجسادنا تفاعلت وتأثرت بواسطة الانتخاب الطبيعي جراء الاحتكاك مع البيئة والذي أدى الى تغير تواتر الجينات المنخرطة بها
    Kocamı terk etmek kolay bir şey değildi. Open Subtitles إنه قرار مهم بالنسبة لي أيضاً - أعلم أنه قرار مهم - ، لم يكن من السهل أن أترك زوجي .. والآن علي التفكير بأطفالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more