"etmemi istiyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تريدني أن
• تطلب مني أن
• تُريدني أن

En iyi arkadaşına sana arka çıkması için seni şikâyet etmemi istiyorsun.
تريدني أن اخبر صديقك المفضل حول شكواي منك حتى يمكنه أن يدعمك

İnsanların sevmesini istiyorsun ve benim dans etmemi istiyorsun di mi ?
تريد الناس أن يعجبوا بهم و تريدني أن أرقص بوجودهم، صحيح؟

Yardım etmemi istiyorsun, o zaman neler olup bittiğini söylemek zorundasın.
إذا كنت تريدني أن أساعدك يجب أن تخبرني بكل شيء

Daha yemin bile etmedim ve benden on binlerce kişiyi kapsayan bir ittifakı kabul etmemi istiyorsun.
لم يتم ترسيمي بعد، ومع ذلك تطلب مني أن أرتكب المزيد من المخالفات لبناء قضية المؤامرة

Bununla nasıl baş etmemi istiyorsun?
كيف تُريدني أن أتعامل مع الأمر؟

Kimseye söylemedim. Sen ise bir anda herkesi hayatıma dahil etmemi istiyorsun.
لم أخبر أحداً والآن فجأة تريدني أن أشرك الجميع

Eğer... onları sevmiyorsan neden arkadaşlık etmemi istiyorsun?
.. ولكن .. إن كنت لا تحبهنّ لمَ تريدني أن أكون صديقتهنّ؟

Bu iki kişi görevlerini yerine getirsinler diye mi iptal etmemi istiyorsun?
لذا تريدني أن ألغي المراقبة ليتمكّن هذان الاثنان من فعل ما استُخدما لفعله؟

Babam hakkında konuşayım diye içmeye devam etmemi istiyorsun.
أعتقد أنك تريدني أن أستمر بإحتساء النبيذ سوف اتكلم عن والدي

Sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun.
تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا

Sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun.
تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ. لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا.

Bak, senin para kazanan kısmını tamir etmemi istiyorsun.
‫تريدني أن أعالج الجزء منك ‫المسؤول عن جني الأموال

Benden sınıfı, arızayı kaldırmaya ikna etmemi istiyorsun.
تريدني أن أقنع اللجنة بإزالة حالة الطواريء

Dava grubunu eylem planını kaldırması için ikna etmemi istiyorsun.
تريدني أن أقنع المجموعة بإزالة بند الطواريء

Davacıları vazgeçmeleri için ikna etmemi istiyorsun.
تريدني أن أقنع المجموعة لإزالة بند الطواريء

Frank ne halt etmemi istiyorsun?
فرانك ، ماذا تريدني أن أفعل بحق الجحيم؟

Benden görevime ve ülkeme ihanet etmemi istiyorsun.
أن تطلب مني أن أخون واجبي تجاه بلدي

Benden her şeyi riske etmemi istiyorsun "neredeyse" durumu için.
ـ أوشكتُ تقريباً إنّك تطلب مني أن أعلق كُل شيء على كلمة "تقريباً".

Benden senin için çıkma teklif etmemi istiyorsun.
تُريدني أن أطلب منها الخروج من أجلك.

Yani takip etmemi istiyorsun...
إذاً تُريدني أن أتتبعهُ...