Geceler boyunca, çocuklarını sadece iki haftada bir görmeyi hayal etmeye çalıştığını ve bunu yapamayacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها تستلقي في سريرها ليلة بعد ليلة و تحاول أن تتخيل حياة ترى فيها أولادها في كل أسبوع و قالت أنها لا تستطيع فعلها |
Kendi karımın bizi yok etmeye çalıştığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تقترح أن زوجتي تحاول أن تقوم بتدميرنا؟ |
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama beni burada tutamazsınız. | Open Subtitles | أعرف أنك تحاول مساعدتي لكن لا يجوز لك ابقائي هنا |
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor ama... | Open Subtitles | أعرف أنك تحاولين مساعدتى للتغلب على هذا ، و أحب ...ذلك منك و لكنى |
Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çok geçti artık. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا |
- Biraz geç oldu ama bazı şeyleri telafi etmeye çalıştığını anlıyorum. | Open Subtitles | هذا متأخّر قليلًا، لكنّي أرى أنّك تحاول تقديم الترضية. |
Evet konuştu, ama; 14 yaşındaki kızıma tecavüz etmeye çalıştığını öğrenmemden önce konuştu. | Open Subtitles | لقد فعلت , لكن ذلك كان قبل أن أكتشف أنك حاولت أن تغتصب ابنتي ذات ال 14 سنة |
- Yapma rezalet bir durumu idare etmeye çalıştığını biliyoruz. | Open Subtitles | دعينا من ذلك تعلمين أنكِ تحاولين تجب كارثة |
Yardım etmeye çalıştığını sanıyorsun ama Iütfen yapma! | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول أن تساعد ولكن من فضلك لاتفعل |
Beni kontrol etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أنتَ تحاول أن تتحكم بى أناأعلمهذاوأكرهه! |
Ne ima etmeye çalıştığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما تحاول أن تشير إليه |
Larry, bizi teselli etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | (لاري)، أعرف أنّك تحاول أن تجعلنا نشعر بالتحسن. |
Sadece yardım etmeye çalıştığını biliyorum, ama kendi başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | اسمع ، أعرف أنك تحاول المساعدة فحسب لكني أستطيع الإعتناء بنفسي |
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama yardımın değersiz. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول المساعدة وأن مساعدتك غير مجدية |
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum Clarke ama yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | (أعلم أنك تحاولين المساعدة يا(كلارك، لكن مابيدك حيلة في هذا الأمر. |
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تحاولين مساعدتي |
Eziksin, ama sadece bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | انت كذلك , ولكن انا اعرف بأنك كنت تحاول مساعدتي لذا |
Ona yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama çok geçti artık. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تحاول مساعدتها ولكن كان ذلك متأخر جدًا |
Sadece yardım etmeye çalıştığını biliyorum ama tekrar yapma. | Open Subtitles | أعلم إنّك كنت تحاول تقديم المساعدة فقط لا تفعل هذا مجدداً فحسب |
Penguene tecavüz etmeye çalıştığını duydum. | Open Subtitles | سمعت أنك حاولت أن تغتصب بطريقاً في حديقة حيوان |
Beni sabote etmeye çalıştığını düşünüyor ve sen de düşman olarak seçilmek için biçilmiş kaftansın. | Open Subtitles | كان انطباعه أنكِ تحاولين التخريب علي ويصدف أن صنعتِ شريرة مثالية |
Kimse onun yalnızca yardım etmeye çalıştığını umursamıyor! | Open Subtitles | لا أحد يكترث بحقيقة أنها كانت فقط تحاول المساعدة |