"etmeye geldim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتيت فقط
        
    • هنا لكى
        
    • لقد أتيت إلى
        
    • لقد أتيت لكي
        
    • جئت الى
        
    • جئت كي
        
    • أتيت لأقول
        
    • أتيتُ لكيّ
        
    • اتيت فقط
        
    • أنا جئت
        
    • أنا هنا من
        
    • هنا كي
        
    • هنا لتقديم
        
    • إنّي هنا
        
    • أتيت كي
        
    Bak, herkesi toplamadan önce salonu kontrol etmeye geldim. Open Subtitles إسمع , لقد أتيت فقط لتفقد الغرفة قبل ان أخذ الجميع للأعلى
    Bay Crater'ın teklifini kabul etmeye geldim. Open Subtitles انا هنا لكى اقبل عرض السيد كراتر
    Efendiler, buraya Thomas Cromwell'in ihanetten, yargılamasız ölüm cezasına çarptırılması ve mallarına el konulmasını takdim etmeye geldim. Open Subtitles ايها اللوردات، لقد أتيت إلى هنا لتنفيذ الحكم بمصادرة الممتلكات بحق توماس كرومويل بناء على تهمة الخيانة
    Sana iş teklif etmeye geldim. Open Subtitles لقد أتيت لكي أدعوك للعمل لصالحي
    Buraya yardım etmeye geldim, birdenbire şüpheli mi oldum? Open Subtitles جئت الى هنا للمساعدة و الآن أنا المشتبه؟
    Veda etmeye geldim. Open Subtitles -لا، لقد جئت كي أودعك .
    Ben sadece teşekkür etmeye geldim. Open Subtitles أنا فقط, أنا فقط أتيت لأقول لك شكراً
    Hayır, sadece teşekkür etmeye geldim. Open Subtitles .كلّا , لقد أتيتُ لكيّ أشكرك
    Sırf Bayan Dempsey'e yardım etmeye geldim. Open Subtitles لقد اتيت فقط لمساعدة , السيدة ديمبسي
    Howard, ben sana teşekkür etmeye geldim. Open Subtitles هاوارد, أنا جئت لأشكرك
    Savaş kardeşime veda etmeye geldim Open Subtitles أنا هنا من أجل أن أقول مع السلامة لأخي الحليف.
    Sana teşekkür etmeye geldim. Şimdiye kadar verilmiş en önemli hediyeyi verdin bana. Open Subtitles أنا هنا كي أشكرك، لقد أعطيتني أعظم هبة لم أخذها من أحد من قبل.
    - Seni kontrol etmeye geldim. - Hayır, gelmedin. Open Subtitles لذا أتيت فقط لتدقيق في الأمر - لا،لم تفعل -
    Cennete giderken veda etmeye geldim. Open Subtitles أتيت فقط لأودعكم في طريقي إلى هناك
    Sana yardım etmeye geldim. Open Subtitles توقفى عن قتالى, حسنا - لا - . انظرى, انا هنا لكى اساعدك
    Bir dostuma dua etmeye geldim. Hasta mı? Open Subtitles أنا هنا لكى أصلي لصديق لى هل هو مريض ؟
    Buraya Bay Miyagi'ye yardım etmeye geldim ama bu olanlar karşısında çaresiz kaldım. Bir şey yapamazsın. Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا لأكون بجانب السيد "مياغي" وأساعده، أحس أنني عاجز تماما
    Veda etmeye geldim. Open Subtitles لقد أتيت لكي أودعكِ.
    Eşyalarını toplamana yardım etmeye geldim. Open Subtitles لقد جئت الى هنا لمساعدتك بحزم اغراضك
    Ve buraya veda etmeye geldim. Çünkü taşınıyorum. Open Subtitles ولقد أتيت لأقول وداعا , لأنني سوف أنتقل
    Hayır, sadece teşekkür etmeye geldim. Open Subtitles .كلّا , لقد أتيتُ لكيّ أشكرك
    Seni kontrol etmeye geldim. Hayır, gelmedin. Open Subtitles لذا اتيت فقط لأطمئن عليك - كلا لم تفعل -
    Sizi oyuna davet etmeye geldim. Open Subtitles أنا جئت لأدعوك لحضور المسرحية
    Suçluya gerektiği gibi davranılıyormu diye kontrol etmeye geldim. Open Subtitles أنا هنا من أجل التأكد من كون السجين قد أخذ كل حقوقه
    Ben buraya ölümcül hasta birini ziyaret... etmeye geldim. Open Subtitles أنظر، جئت هنا كي أزورالمرضىالميؤوسمنهم..
    Buraya yardım etmeye geldim ama kapı okyanusunda doğru kapıyı bulmak saçma bir iş. Open Subtitles أنا هنا لتقديم المساعدة، لكن محاولة مفتاح واحد في محيط من الأبواب،
    Yardım etmeye geldim. Open Subtitles هوّن على نفسك إنّي هنا لمساعدتك
    Jeannie ile konuştuğun için teşekkür etmeye geldim. Open Subtitles أنا فقط أتيت كي أشكركِ للحديث مع (جيني).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more