Cylonlar hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz ve daha çok şey öğrenene kadar elimizdeki tek bilgi kaynağını yok etmeyeceğiz. | Open Subtitles | أعنى أننا لانعلم بالكاد أي شيء عن السيلونز وحتى نعلم المزيد , لن نقوم بتدمير المصدر الوحيد للمعلومات بحوزتنا .. |
Dizkapaklarını, iskeletin üstüne monte etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقوم بتركيب تلكَ الرضفتين على هذا الهيكل العظمي |
Buna rağmen yaşanan talihsiz olayların bizi geri götürmesine müsaade etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح مع ذلك لمصيبة كتلك أن تدفع بنا للخلف |
Diktatörün yenildiğini görmeden bu ülkeyi terk etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نتقف عن الثوره حتى تلغى الديكتاتوريه |
-Sakin ol, Phil. Seni mahcup etmeyeceğiz. Affedersiniz hanımefendi. | Open Subtitles | نحن لن نفعل أي شيئ لنحرجك اعذريني يا آنسة |
Görevden alındığımızda eve geri geldiğimizde evdeki her şey dengesiz olur birbirimizi ve ya kendimizi terk etmeyeceğiz ve o kötü yerden kurtulacağız... | Open Subtitles | بمجرد أن نبدأ في مهمه فلا نفكر إلا بهدفنا و أمورنا هنا يجب أن تكون مستقره و لن نساعد رفاقنا أو أنفسنا لو ذهبنا و ببالنا شئ |
Ne olup bittiği anlaşılmadan bu odayı terk etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لَنْ نَتْركَ هذه الغرفةِ حتى نُكتشفْ ما الذي حَدث. |
Eve, son kalkan metroyla döneceğiz ve sokaklarda yalnız yürüyeceğiz, çünkü bunu yaparak kendimizi tehlikeye attığımız fikrini sindirmeyecek veya kabul etmeyeceğiz. | TED | سنعبر آخر الأنفاق نحو المنزل، وسنمشي في شوارعنا لوحدنا، لأننا لن ننغمس أو نخضع لفكرة أننا نضع أنفسنا في دائرة الخطر بفعلنا لذلك. |
Pes edeceğiz sanıyorlar ama etmeyeceğiz. | Open Subtitles | ويظنون أننا سنستسلم لكننا لن نفعل |
Eğer ifade vermeyi reddetmezse onu celp ile tehdit etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نقوم بتهديده بإحضار مذكرة استدعاء إلا إذا ما رفض أداء الشهادة |
Merhaba, hala burada olanlar pastayı kesmeyeceğiz veya dans etmeyeceğiz. | Open Subtitles | مرحبا للمتبقين معنا لن نقوم بتقطيع الكعكة أو الرقص |
9/11 istihbarat başarısızlıklarını tekrar etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نقوم بتكرار الفشل الإستخباراتي الذي حدث في أحداث سبتمبر |
Ama dinle, eğer bu grubun bir parçası olacaksak sadece parça listesine yardım etmeyeceğiz. | Open Subtitles | جزء من هذه الفرقه لن نقوم بالمساعدة فقط |
Peki. Peki, ufaklık. Artık kavga etmeyeceğiz. | Open Subtitles | طبعًا, طبعًا, يا رفيقي الصغير نحن لن نتشاجر مرة اخرى |
İyi insanların yasal haklarına tecavüz etmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسحب الحقوق المدنية للمواطنين الجيدين. |
Ve bunun içine etmeyeceğiz. Senin için mükemmel olacağız. | Open Subtitles | نحن لن نتسمر واقفين سنكون رهيبين من أجلك |
- Silahı bırakın, yoksa ateş edeceğim. - Hayır, etmeyeceğiz. | Open Subtitles | ضعى المسدس راضا,او سأطلق النار- لا, لن نفعل. |
Görevden alındığımızda eve geri geldiğimizde evdeki her şey dengesiz olur birbirimizi ve ya kendimizi terk etmeyeceğiz ve o kötü yerden kurtulacağız... | Open Subtitles | بمجرد أن نبدأ في مهمه فلا نفكر إلا بهدفنا و أمورنا هنا يجب أن تكون مستقره و لن نساعد رفاقنا أو أنفسنا لو ذهبنا و ببالنا شئ |