"etmeyi kabul etti" - Translation from Turkish to Arabic

    • وافق على
        
    • وافقت على
        
    • لقد وافق أن
        
    Rus hükümetinden biri bize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles لدينا مصدر معلومات يعمل في الحكومة الروسية وقد وافق على مساعدتنا
    Kang Ma Roo, Taesan'ın yarısına karşılık yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles أن كانغ ما رو وافق على أن يساعدها مقابل نصف تاي سان.
    Binbaşı Morehouse bana anneni aramam için yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles الرائد ميرهاوس قد وافق على مساعدتي في بحثي عن أمك
    Yemen hükümeti elçilik binasını yeniden inşa etmeyi kabul etti. Open Subtitles الحكومه اليمنيه ايضا وافقت على اعادة بناء السفاره
    Senin sebep olduğun bazı sorunları tersine çevirmek için bize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles وافقت على مساعدتنا في استعادة نشاطنا بعد محاولاتك العاثرة
    Belgeleri doğrudan başsavcıya teslim etmeyi kabul etti. Open Subtitles لقد وافقت على تسليم الملفات إلى النائب العام مباشرة
    Saldırıyı engellememize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles لقد وافق أن يساعدنا على منع الهجوم
    Onu buldum, tanıklık etmeyi kabul etti. Open Subtitles . وجدته وهو وافق على الإدلاء بالشهادة
    İstifa etmeyi kabul etti. Open Subtitles لقد وافق على التنحي عن منصبه ماذا؟
    Yeni patronun yardım etmeyi kabul etti mi? Open Subtitles رئيس عملك الجديد, هل وافق على مساعدتنا؟
    Arthur Croft bizim Clay Patterson aleyhine oy vermemizi temsil etmeyi kabul etti Open Subtitles (آرثر كرافت) وافق على أن يترافع عننا تطوعياً ضد (كلاي باترسون)
    "Teğmen" Mortensen Bize yardım etmeyi kabul etti Open Subtitles ليفتينانت "مورتنسن" وافق على مساعدتنا
    Mason mahkemede tanıklık etmeyi kabul etti ama o güvenilir bir şahit değil. Open Subtitles ماذا نفعل؟ (ميسن) وافق على الوقوف على المنصة، لكنّه ليس شاهد موثوق.
    Evet, Hotch özel görevdeyken ve Lewis araştırmasıyla uğraşırken yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles نعم، و قد وافقت على مساعدتنا أثناء وجود هوتش في مهمته المؤقتة و عمل د.
    Bir süreliğine bana yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles وافقت على مساعدتى لفتره
    Şu an gergin olmanı gerektirecek bir şey yok çünkü arkadaşım Robin bize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles الآن، لايوجد سبب ليجعلك متوتراً لأن صديقتي (روبن) وافقت على مساعدتك
    Bu tatbikatın öneminden bahsettik ve Molly bize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles أخبرناها عن أهمية ذلك التمرين و(مولي) وافقت على مساعدتنا
    Ellen Tanık Koruma Programı için tekrar ortadan kaybolmadan önce babamı bulmamda bana yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles إلين) ، وافقت على البحث بإمور ابي قبل أن تختفي من جديد)
    Ellen Tanık Koruma Programı için tekrar ortadan kaybolmadan önce babamı bulmamda bana yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles إيلين) ، وافقت على مساعدتي) بالتحري عن والدي قبل ان تذهب التخفي مرة اخرى
    Kaçışıma yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles لقد وافق أن يساعدني على الهرب
    - Bize yardım etmeyi kabul etti. Open Subtitles لقد وافق أن يساعدنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more