Lütfen rahatsız etmeyin tabelasını kapıya asayım mı? | Open Subtitles | هل تريد أن أضع علامة عدم الأزعاج على الباب ؟ |
Lütfen, bu konudan, hiç kimseye söz etmeyin. | Open Subtitles | ومن فضلك , ارجو منك عدم الاتصال بشخص اخر بخصوص ذلك الامر |
Kime ateş ettiğinizi görene kadar ateşi etmeyin! | Open Subtitles | أوقفوا نيرانكم إلى أن تروا ما تصوبون نحوّه |
Ateş etmeyin. İkişerli sıra olun. | Open Subtitles | أوقفوا إطلاق النار أعيدوا الإصطفاف في صفين أوقفوا إطلاق النار |
Yanımdaki bey Adams. Lütfen ateş etmeyin! | Open Subtitles | أنا عندي العجوز آدمز هنا لا تطلقوا النار من فضلكم |
Unutmayın, etkilenecek aralığa gelene kadar ateş etmeyin. | Open Subtitles | تذكر.. لا تطلق النار إلا عندما تصبح في مجال فعال |
ve krallık büyüklükte "rahatsız etmeyin" işareti. | Open Subtitles | هو سرير كبير ولوحة اكبر مكتوب عليها ممنوع الازعاج |
Lütfen benim için zahmet etmeyin. | Open Subtitles | ارجوكم لا تلوموا انفسكم . على عدم حسابكم لى |
Lütfen benim için zahmet etmeyin. | Open Subtitles | ارجوكم لا تلوموا انفسكم . على عدم حسابكم لى |
- Sam! - Rahatsız etmeyin işaretini görmedin mi? | Open Subtitles | أظن أنك لم تقرأي إشارة عدم الإزعاج لقد رأيتها |
Atların ayaklarını görene kadar ateş etmeyin. | Open Subtitles | أوقفوا إطلاق النار حتى تتمكنوا من إصابة اقدام تلك الجياد |
- Ateş etme tekrar ediyorum, Pierce ortaya çıkana kadar ateş etmeyin. | Open Subtitles | أوقفوا إطلاق النيران. أكرر، أوقفوا إطلاق النيران. حتى يظهر بيرس. |
Bekleyin! Ateş etmeyin! Buraya onları korumaya geldik, unuttunuz mu? | Open Subtitles | إنتظر, أوقفوا إطلاق النيران, نحن هنا لنحميهم, تذكروا ذلك. |
Fransız birlikleri, ateş etmeyin. Biz Amerikalıyız. | Open Subtitles | :أيهاالجنودالفرنسيون لا تطلقوا النار فنحن أمريكيون |
Cephanenizi boşa harcamayın! Ben söylemeden ateş etmeyin! | Open Subtitles | احتفظوا بذخيرتكم لا تطلقوا النار حتى آمركم بذلك |
Charlie, ateş etmeyin! Ç ocuklar çapraz ateşte kaldı! | Open Subtitles | شارلى , لا تطلق النار الفتيان موجودون بمجال إطلاق النار |
Ani hareket etmeyin yoksa şeyinize kadar mermi yersiniz... | Open Subtitles | ممنوع الحركات الفجائية وإلا سنربط قنبلة متفجرة بـ |
Merak etmeyin, karaya ulaşınca çekip gideceğim, sizi rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لا تقلقوا عندما نصل إلى وجهتنا سأرحل ولن أزعجكم أبداً |
Ateş etmeyin çocuklar. Benim, Bill Loose. | Open Subtitles | اوقفوا النيران يا اولاد هذا انا وحدى , بيل لويس |
Biliyorum. Işıkçı çok kötüydü. Merak etmeyin, kovuldu. | Open Subtitles | أعرف ، نظام الإضاءة كان مروعاً، لا تقلقا ، لقد طرد المسؤول |
Açgözlülük etmeyin. Bu şekilde yakalanabiliriz. | Open Subtitles | لا تكونوا جشعين هكذا يتم القبض على الناس |
Hiç merak etmeyin. Bütün gece bir nöbetçi olacak. | Open Subtitles | الآن ، لا داعى للقلق سيكون هناك حارس بالخارج طوال الليل. |
Ona iltifat etmeyin. Zaten yeterince kendini beğenmiş. | Open Subtitles | لا تقوموا بمدحه فهو مغرورٌ بما فيه الكفايه |
Endişe etmeyin bayan. Sadece bir tedbir olduğundan eminim. | Open Subtitles | لا تقلقِ يا سيّدتي، إنّي متأكد أنّه إجراء إحترازيّ فحسب. |
Hastahane ve kurtarma merkezlerine gitmeye teşebüs etmeyin. | Open Subtitles | لاتحاولوا الذهاب الى مراكز الإنقاذ أو المستشفيات |
Size ateş edilmedikçe ateş etmeyin. | Open Subtitles | لاتطلقون النار إلا إذا هو أطلق. |