Ama o uzun zaman önceydi dediğim gibi ona yardım etmiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكن ذلك كان منذ ردح طويل، وكما قلتُ، لستُ أساعده. |
Ailemin Noel arifesi katliamına gitmek için acele etmiyorum. | Open Subtitles | وبأمانة، لستُ في عجلة للعودة للبيت إلى عائلتي بمذبحة عيد الميلاد. |
Ben senin için acele etmiyorum, Nathan için acele ediyorum. | Open Subtitles | انا لا اسير من اجلك انا اسير من اجل نايثن |
Şaka etmiyorum. Gerçekten de garajımda bir sis düdüğü duruyor. | Open Subtitles | انا لا أمزح، لديّ بوق ضبابي فعلياً قابع في جراجي |
Hiçbir şeyi red etmiyorum! Sadece yaptığına inanmıyorum! | Open Subtitles | أنا لا أرفض النظر إليها , ولكن لا أعتقد أنه فعلها |
Senden nefret etmiyorum ama bu gitmemi engellemez. Hala iddiaya girmek istiyor musun? | Open Subtitles | لا ، أنا لا أكرهك ولكننيسأرحلبالطريقةنفسها. |
Burada ayakta durup konuşmak için bana verilen süreden söz etmiyorum. | TED | أنا لا أتحدث عن الوقت، الوقت الذي أملكه للوقوف هنا والتحدث. |
Ben senin sevgilin değilim ve yemin etmiyorum. | Open Subtitles | انا لستُ فتاتك ولا أعني قول هذا انا منتظر |
Karımla kavga etmiyorum. Lastiğim patladı. Arabanın bagajında. | Open Subtitles | لستُ على شجار مع زوجتي كان لديّ إطاراً مثقوباً وهو بصندوق سيّارتي |
Ben bombalardan endişe etmiyorum. | Open Subtitles | اُنظر , انا لستُ قلق بشأن الثنابلل , حسناً أيُها العبقرى ؟ |
Tamam beleşçinin tekiyim, ama tehlike arz etmiyorum. | Open Subtitles | أجل، أجل، أنا أستغلّه، ولكن لستُ خطيراً. |
Ben geniş etmiyorum. Bu önemli. | Open Subtitles | أنا لستُ بليداً، إنه أمراً في غاية الأهمية |
Film endüstrisini pek takip etmiyorum ama isminizi Google'da arattım. | Open Subtitles | انا لا أتابع صناعات الأفلام ولكنّي بحثتُ عنكِ في الإنترنت |
Bu ne demek bilmiyorum, bir şey de ima etmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا تعني هذه .ربما تعني لا شيء |
Senden nefret etmiyorum senin yüzünden dönüştüğüm kişiden nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا لا اكرهك انا اكره ذلك الشخص الذي جعلتني بسببك |
- Ordudan nefret ediyorsun herhalde. - Hayır, nefret etmiyorum. | Open Subtitles | لابد وأنك تكره الجيش كلا انا لا اكره الجيش |
Bu yüzden suçlanmayı kabul etmiyorum. Merak insan doğasının bir parçasıdır. | Open Subtitles | أرفض تحمّل هذا اللوم الفضول هو جزء من طبيعة البشر |
Haklı olduğuma dayanarak cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | بناء على حقيقة أنّني محق، أنا أرفض إجابتك. |
Senden nefret etmiyorum. Sadece ne oldu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أكرهك فقط أريد أن أعرف مالذي حدث لها |
Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi? | Open Subtitles | أنا لا أستحق البقاء طيلة حياتي في هذا السجن ,أليس كذلك؟ |
Ondan nefret etmiyorum, sadece sevmiyorum ki bu da oldukça farklı. | Open Subtitles | إنني لا أكره، إنني فقط لا أحبه وهو أمر مختلف تماماً |
Size bir şey söyleyeceğim: Amerika'nın ekonomik yapısını, toplumsal ilişkilerini ve hükmeden fikirlerini kabul etmiyorum. | TED | سوف آتي مباشرة وأخبركم بشيء أنا لا أقبل بالمؤسسة الاقتصادية، والعلاقات الاجتماعية أو الأفكار التي تحكم أمريكا |
Bunu cevap olarak kabul etmiyorum, Chris. Sen bir Griffin'sin. | Open Subtitles | لا تقبل بالرفض كإجابة يا كريس أنت من عائلة جريفن |
Yani, özen gösteriyorum ama iyi analiz etmiyorum. | Open Subtitles | ما أقصده, أنني أعير إنتباهاً, لكنني لا أحفظ جيداً. |
Hayır onları birbirlerinden uzaklaştırdım. Aflarını hak etmiyorum. | Open Subtitles | لقد فصلتهم إلى أشلاء إني لا أستحقّ غفرانهم |
Kim demiş terörle mücadele etmiyorum diye? | Open Subtitles | ما الذي يجعلك تظن إنّي لا أكافح الأرهاب؟ |
O konuda endişe etmiyorum, sadece anlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لست قلقاً حيال ذلك أنا أقوم بترقيم الصفحات. |
Sonra da diğerleri için yeterince endişe etmiyorum diye vicdan azabı çekiyorum. Bunlar bile yeterli değil. | Open Subtitles | وأشعر بالذنب لأنني لست قلقة أكثر علي الآخرين ولكن ليس لدي ما يكفي |
Sana yardım etmiyorum. | Open Subtitles | أنقذتني ثانيةً. أنا لا أساعدك. |
Bay Jacobs bana babamla ilgili bir soru sordu ve ondan nefret etmiyorum. | Open Subtitles | السيد جايكون سالني سؤالا حول ابي و,... انا لا اكرهه |