Bir anlamı varsa, sana ateş ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني أطلقت عليك الرصاص |
Dinle, evlat, senden şüphe ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | اسمع يا بني، أنا آسف لأني شككت فيك |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kardeşimle bir fotoğrafınızı çekebilirmiyim? | Open Subtitles | عذراً على إزعاجك أتمانع في أن ألتقط صورة لك مع أخي؟ |
İşe dönmem gerek. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عليّ العودة إلى العمل، عذراً على إزعاجكِ. |
Selam rahatsız ettiğim için üzgünüm Dün akşam bir adam öldürüldü. | Open Subtitles | مرحبا، آسف لمقاطعتك. قُتل رجلٌ ليلة البارحة. |
Gitmeliyim. Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | و أنا يجب أن أذهب عذرا لإزعاجك |
Geldiğin için sağ ol. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | شكراً للمجيئ أَنا آسفُ أنْ ضايقتُك |
İşleri berbat ettiğim için üzgünüm, evlat. | Open Subtitles | أنا آسف لقد افسدت الامور ،ايها الفتى. |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Bay Wallace... | Open Subtitles | آسف جدا للجوء إلى هذا سّيد والاس |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama Melissa sizle ilgili bir şeyler söyleyip duruyor. | Open Subtitles | انا اسفة لازعاجك فى البيت لكن ميلسا كانت تقول بعض الاشياء عنك |
Seni bu işe karıştırmaya devam ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لأني اورطك في هذا مجدداً |
Seni buna dahil ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأني أدخلتك وسط هذا |
Seni buna dahil ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأني أدخلتك وسط هذا |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ama şu anda tam zamanı. | Open Subtitles | عذراً على المقاطعة أقدر لكم وقتكم |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عذراً على مقاطعتك. أنّه بشأن الولد. |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عذراً على مقاطعتكما |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Onu nerde bulmam gerekiyor, çok önemli. | Open Subtitles | أنا آسف لمقاطعتك ولكنني بحاجة لمعرفة أين أجده؟ |
Birbirinize sosislerinizi gösterirken rahatsız ettiğim için üzgünüm ama Taj dışarıda seni bekleyen genç ve güzel bir hanım var. | Open Subtitles | أنا آسف لمقاطعتك أولاد كرع حسابك whackers، لكن، تاج، هناك شابّة جميلة تنظارك خارج. |
Ofisinizde sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Lyon. | Open Subtitles | آسف لمقاطعتك في مكتبك سيد ليون |
Seni boş yere rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | عذرا لإزعاجك بدون مقابل |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنْ ضايقَك. |
O gün seni takip ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف لقد تبعتك ذلك اليوم |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Bay Wallace... | Open Subtitles | آسف جدا للجوء إلى هذا سّيد والاس |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا اسفة لازعاجك, لكني احتاج لمساعدتك. |