"ettiler" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد قاموا
        
    • أطلقوا
        
    • حطموا
        
    • وقاموا
        
    • جعلوا
        
    • دمروا
        
    • قامو
        
    • تخلوا
        
    • هددوا
        
    • خربوا
        
    • دمّروا
        
    • أعلنوا
        
    • أفسدوا
        
    • وبدأوا
        
    • وافقوا
        
    Başkalarının suça ortak olmasına dayalı bir iş alanı inşa ettiler. Open Subtitles لقد قاموا ببناء تجارة قائمة على أشخاص آخرين بارتكابهم لجرائم إلكترونية
    Hayır, BİRİM Karargahı, bizi Kara Arşiv'e kadar takip ettiler. Open Subtitles كلاّ، المكتب الرئيسي ، لقد قاموا بتعقبنا إلى الأرشيف الأسود
    Hayır, bir mezeciyi vurdular. Kefaleti yükselttiler. Beni tehdit ettiler. Open Subtitles لا , لقد أطلقوا النار عليه ودفعوا الكفالة والأن يهددوننى
    5 kişilerdi. Kapıyı kırıp bize tecavüz ettiler. Open Subtitles لقد كان هناك خمسة منهم ولقد حطموا الباب واغتصبونا جميعا
    Güvenlik riski oluşturduğumuzu düşünmüş olmalılar ve kodlarımızı iptal ettiler. Open Subtitles من المؤكد أنهم قرروا بأننا نشكّل خطرا أمنيا وقاموا بحظرنا
    Böylece insanlar onun önünde eğildi ve muhteşem savaşçıyı kralları ilan ettiler! Open Subtitles و عندها الناس ركعوا و جعلوا المحارب العظيم ملكهم
    1230'larda Cengiz Han'ın oğul ve kızları Orta Asya Türklerine ve Rus Prenslerine hükmettiler ve 1241'de iki Avrupa ordusunu yok ettiler. TED في ثلاثينيات القرن الثالث عشر، أبناء وبنات جنكيز خان غزوا أتراك آسيا الوسطى والأمراء الروس، ومن ثمّ دمروا جيشيْن أوروبييْن عام 1241.
    Omzumu tedavi etmediler ve beni takas ettiler. Open Subtitles لكن لا أحد أعطاني الفرصة لأتعافى وقد قامو ببيعي هناك
    Kendi yaralılarını, kurtulma umudu olmadan, ölüme terk ettiler. Open Subtitles لقد تخلوا عن أقرانهم المُصابين بدون أي وسيلة للنجاة
    Sultana teslim olana kadar beni kör etmekle bile tehdit ettiler. Open Subtitles و هددوا انهم سيعموني ان لم اتجاوب مع السلطان
    Başka birisini düşünmeden baş komiserliği direkt sana mı teklif ettiler yani? Open Subtitles لقد قاموا بعرض وظيفه القائد بدون الاخذ بالاعتبار اي شخص آخر ؟
    Hepimizi seyrediyorlar. Bir bodrum kazdılar, ve hangilerimizin can sıkıcı olduğunu anlayabilmek üzere algoritmalar denemek ve çalıştırmak için casusluk merkezi inşa ettiler, ve herhangi birimiz bundan şikayet edersek, terörizm gerekçesiyle tutuklandık. TED الآن هم يراقبوننا جميعاً ، لقد قاموا بحفر القبو ، لقد قاموا ببناء مركز للتجسس ليقوموا بحساباتهم وتحليلاتهم ، ليعرفوا أينا أكثر شغباً. ولو اشتكى أى أحد منا ، فإنه يعتقل بتهمة الإرهاب.
    Çünkü bize ates ettiler. Open Subtitles لقد قاموا بإطلاق النار علينا , هذا هو السبب.
    İki toz partikülü: sağdakine Boris diyorlar ve analiz edebilmek için tantalla muamele ettiler. TED جزيئتان من الغبار: أطلقوا على الجزيئة اليمنى اسم بوريس، وعالجوها باستخدام التنتالوم لكي يتمكنوا من تحليلها.
    Restoranda çalışan eski Direnişçi arkadaşların, dün seni serbest bırakan polise küfür ettiler. Open Subtitles أصدقائك القدامى ف المقاومه الذين يعملون فى المطعم لقد أطلقوا على البوليس أسماء مخيفه عندما تَركوك تَذْهبُ أمس
    Babamı tehdit ettiler. Evimi talan ettiler. Open Subtitles قاموا بتهديد والدي حطموا بيتنا
    Savaş ateşi yakmak istemeyen astlarım anlayışsızdılar ve bana ihanet ettiler. Open Subtitles قالوا أنني أريد إشعال فتيل الحروب مرة أخرى وقاموا بالتخلي عني
    İşin sorumlusu olduğumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ifade ettiler. Open Subtitles الأمر وما فيه، إنهم جعلوا الأمر واضح بأننى من فعل هذا.
    Karşılığında 30 savaş gemisini yok ettiler ve 200'den fazlasına hasar verdirdiler. Open Subtitles لكنهم فى المقابل دمروا 30 سفينة قتالية أمريكية وأعطبوا 200 أخريين
    Omzumu tedavi etmediler ve beni takas ettiler. Open Subtitles لكن لا أحد أعطاني الفرصة لأتعافى وقد قامو ببيعي هناك
    Bizi terk ettiler. Open Subtitles المحسنين الأغراب لقد تخلوا عنا لقد تخلوا عنا
    Bizi uyardıklarını hissediyorum sanki korkmuşlar gibi hareket ettiler. Open Subtitles أشعر بأنهم كانوا يحذروننا تصرفوا وكأنهم هددوا.
    Bu çocuklar seni kaçırdılar, basket sahanı bozdular, zarar vermekle tehdit ettiler. Open Subtitles الشباب أختطفوك , و خربوا ساحه اللعب , و هددوك بالأذي الجسدي
    Koloniyi yok ettiler çünkü yollarının üzerindeydik. Open Subtitles لقد دمّروا المأربة فحسب لأنهم كانوا ماضين فى طريقهم
    Ateşkes ilan ettiler ve şimdi bir görüşme yapacaklar yeni bir düzen kurmak için. Open Subtitles أعلنوا هدنة والآن يكون لديهم اجتماع لمناقشة تأسيس أوامر جديدة
    Yaşamının içine ettiler, umalım ki ölümünün içine etmesinler! Open Subtitles لقد أفسدوا حياتها لنأمل ألا يفسدوا موتها
    Çocuklar gruplar halinde toplanıp, dua ettiler, işledikleri günahlar için af dilediler. Open Subtitles الشىء الاخر الذى حدث هو ان بوب دوك وقف وفعل نفس الشىء الاولاد تفرقوا لمجموعات وبدأوا يصلون لبعضهم
    dedim. Endişeli bir şekilde kabul ettiler, aynı hislerle ben de işe koyuldum, ve tabii ki olaylar her zaman planladığınızdan daha zor gelişir. TED لقد وافقوا بتوتّر، وبدأت بتوتّر، وبالطبع، الأشياء دائماً أصعب مما نتخيل أنها ستكون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more