Ama yine Eugene'nin bilgeliğine bakacak olursak bir kız böyle dediğinde, asla geri dönmüyor. | Open Subtitles | أيضا, إن حكمة يوجين في أن الفتاة عندما تقول ذلك إنها لا تعود أبداً في الحقيقة |
Eugene'nin zarar vermek istediği tek kişi Dennis'ti. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي حاول يوجين ايذاءه كان دينيس. |
Eugene'nin Kanada hakkında konuştuğunu düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يوجين كان يتحدث عن كندا.. أليس كذلك؟ حسنا.. |
Babam, ben ve Malachy gibi kardeşleri olduğu için Eugene'nin çok şanslı bir çocuk olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أبّي يقول أن "يوجين" محظوظ أن "لدّيه إخـوة، مثلي أنا و"مـالاكي |
Eugene'nin dışına, Ed. | Open Subtitles | خارج يوجين يا إد. |
Biliyor musun Zia? Bulaşıkçılık Eugene'nin Amerika'daki ilk işiydi. | Open Subtitles | أتعلم يا(زيا) تنظيف الأطباق كانت أول وظيفة لــ(يوجين)في أميركا |
Bilirsin, keşke orada Eugene'nin yanında olsaydık. | Open Subtitles | أتعلم,نحن نتمنى لو أننا كنا متواجدين لـ(يوجين)في ذلك الوقت |
Her zaman, Eugene'nin bomba suikastında araba kullanacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّ (يوجين) كان سيستعمل السيارة في مخطّط التفجير |
Eugene'nin rehine bırakıp hiç geri almadığı ne var bakalım, değil mi? | Open Subtitles | لنرَ ما الذي رهنه (يوجين) ولم يستعدْه |
Cinayeti, Eugene'nin üzerine yıkmak. | Open Subtitles | لفِّقا لـ (يوجين) تهمة القتل تلك، |
"Eugene'nin yön sorununu hallediyorum." | Open Subtitles | "إنسجام أرتباك (يوجين)". |