"ev'" - Translation from Turkish to Arabic

    • في بيت
        
    • منزل التسليم
        
    • الفيروس
        
    - Geç saatte Ev göstereceğimi söyleyip . Larson Yolu'ndaki evde James'le buluşurdum. Open Subtitles كنت أقول له أني سـأضطر للعمل متأخرة لذا أقابل فينس في بيت لارسـون
    Abigail Tepedeki Ev'deki çocukluk odasını hep kullandı, orada büyüyüp... orada yaşlandı. Open Subtitles أبقى أبيجيل غرفة روضة الأطفال نفسها في بيت التل حينما كبرت وكبرت في السن
    Luke bir gün geçimini Tepedeki Ev'den sağlamayı umuyor. Open Subtitles اتمنى لوك يوم مت الايام أن نعيش في بيت التل
    Ayrıca Göt Ev'i bu adam yönetiyor. Open Subtitles ايضاً, هذا هو الرجل الذي يدير منزل التسليم
    Bununla birlikte, en basit bir hapşırık virüsün Ev hayvanları, bitkiler ve hatta öğle yemeğinizle temasına sebep olabilir. TED إلا أنَّ، هذه العطسة البسيطة تجعل الفيروس يتصل أيضاً مع الحيوانات الأليفة، النباتات، وحتي الغَدَاء الخاص بك.
    Siz ve asistanlarınız Tepedeki Ev'de tam olarak ne bulmayı bekliyorsunuz? Open Subtitles بالضبط ما الذي تتوقع أنت ومساعدونك إيجادة في بيت التل؟
    "Tepedeki Ev'de bizimle olacağınıza çok sevindim. Open Subtitles انا سعيد جداً بأنك ستلتحقي بنا في بيت التل
    Tepedeki Ev'e hoşgeldiniz. Ben Dr. Markway. Open Subtitles مرحباً بكم في بيت التل أنا الدكتور ماركواي
    Siz ikiniz Tepedeki Ev'in hayalet sakinleriyseniz... doğrusu geldiğime çok memnun oldum. Open Subtitles لو أنتم الاثنان الشبحيين الساكنين في بيت التل يجب أن أعترف أني مسرور لاني جئت
    Bunu söyledim, çünkü seni Tepedeki Ev'e davet etmemin nedeni bu. Open Subtitles انا قلتة فقط لأن علشان جبتكم في بيت التل
    Madem sonunda özgürlüğüne kavuşmuşsun, Tepedeki Ev'de zaman öldürmemelisin. Open Subtitles الآن و انتي حرة أخيراً؛ أنت يجب أن لا تضيعي وقتك في بيت التل
    Tepedeki Ev'de zindanlar, gizli odalar yok. Open Subtitles ليس هناك زنزانات؛ ولا غرف سرية في بيت التل
    Bazı İtalyan aileleri gibi Ev eşyaları jelatin kaplı yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لا اريد العيش في بيت مغطى بالبلاستيك مثل الايطاليين
    Erin Toner rahat yaşıyor. Güzel Ev. Şehir kulübü üyeliği. Open Subtitles إيرين تونر تعيش في بيت كبير وجميل وعضوية نادي
    2 odalı bir evde yaşıyorduk ve yeşil bir Volvo'muz vardı, bir Ev hanımı annemiz vardı, bu saçmalık çünkü o her zmaan çalıştı. Open Subtitles عِشنَا في بيت يتكون من غرفتين معيشتين لقد قدنا فولفو خضراء.. كان يجب علينا ان نبقي في البيت
    Ağaç evi vaftiz etmek istediğini biliyorum ama... çatı arası seksi, ağaç Ev seksinden çok daha iyidir. Open Subtitles . . اعرف أنك أردت أن تضع بصمتك في بيت الشجرة لكن الغزل في العلوية أفضل بكثير من الغزل في بيت الشجرة
    Birisi şu Göt Ev'i. Göt Ev. Open Subtitles ليستخدم احدكم منزل التسليم
    Ev sahibi ölürse, virüste ölür. Open Subtitles يمكن جمعها من فيروس حي هذا الفيروس سيموت لو مات العائل
    Nüfusumuzu kendimiz azaltmazsak iki sonuçtan birine variriz ya Ev sahibi, virüsü öldürür; Open Subtitles فإن لم نقلل من تعدادنا السكاني فهناك خياران سيسير الأمر عليهما إما أن يقتل الجسد المُضيف الفيروس أو يقتل الفيروس الجسد المُضيف
    Nüfusumuzu kendimiz azaltmazsak iki sonuçtan birine varırız ya Ev sahibi, virüsü öldürür; Open Subtitles فإن لم نقلل من تعدادنا السكاني فهناك خياران سيسير الأمر عليهما إما أن يقتل الجسد المُضيف الفيروس أو يقتل الفيروس الجسد المُضيف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more