| Aslında iki ev aşağıda satılık bir ev var. | Open Subtitles | وفي الحقيقة .. هناك منزل للبيع على بعد بابين من منزلكم |
| - Teslimat güzergâhımın üzerinde, harika bir ev var, içi değerli eşyalarla dolu ve alarm yok. | Open Subtitles | هناك منزل رائع على طريقي يوجد به كل الأشياء الثمينة وبلا جرس أنذار |
| Geliyoruz, hiçbir şey yok. Birkaç hafta sonraysa bir ev var. | Open Subtitles | نصل، فلا نجد شيء وبعد أسابيع قليلة، يصبح هناك منزل |
| Mezun olduğum hastanede sadece işleri için yaşamış yaşlı hemşireler için yapılmış bir ev var. | Open Subtitles | في المستشفى التي أديت فيها امتحاني كان هناك بيت للممرضات كبيرات السن اللاتي عشن دائمًا ممرضات |
| Yirmi yedi ev var ve her biri altı-yedi kişilik. | TED | يوجد 27 منزلا يقطن بهم ست أو سبع اشخاص |
| Yani, oturduğum yerden iki blok ötede çok güzel bir ev var. | Open Subtitles | أعني، هُناك منزل جميل على بُعد جادتين .مما أسكن |
| Yani kaynaklarımızı gözden geçirmeli ve bölgede güvenli bir ev var mı, bakmalıyız. | Open Subtitles | لذا يجب أن نتحقّق من مصادرنا ونرى إذا كان هناك منزل آمن في المنطقة |
| Kiliseden 300 metre falan ötede ağaçtan bir ev var. | Open Subtitles | حوالي 300 متر من الكنيسة، يوجد هناك منزل خشبي. |
| Buradan birkaç blok ötede bildiğim bir ev var. | Open Subtitles | هناك منزل أعرفه على بعد عدة شوارع من هنا |
| Bunun gibi bir ev var bütün şehirlerde, bütün ülkelerde, bütün bu geniş dünyada | Open Subtitles | هناك منزل كهذا بكل مدينة وبكل مقاطعة بالعالم |
| Bir yüzen ev var. Cape Fear Nehrinde bir yerde bağlı. | Open Subtitles | هناك منزل عائم على نهر كيب فير |
| Buranın kuzey yakasında, tek başına duran bir ev var. | Open Subtitles | على الخليج الشمالي, هناك منزل. |
| Bak, yaklaşık yarım mil sonra bir ev var, nehirin üstünde. | Open Subtitles | انظرى، هناك بيت يبعد نِصْفميلِأَوهوهناك فوقالنهرِ. |
| Çömlekçiler sokağında buluştukları bir ev var. | Open Subtitles | هناك بيت فى طريق الخزافين يلتقون فيه |
| 90 m. arkasında bir ağaç ev var. | Open Subtitles | خلفه بـ 100 ياردة هناك بيت شجرة |
| - Çünkü meydana bakan bir ev var. - Ne evi? | Open Subtitles | لأنه هناك منزلا فى ميدان أى منزل ؟ |
| Woodside'da bir ev var. | Open Subtitles | (هُناك منزل في (وودسايد |
| Kurrentgasse'de bir ev var, köşede. Oraya git. | Open Subtitles | يوجد منزل فى كيرنتجاس عند المنعطف , اذهب الى هناك |
| Affedersiniz memur bey, yolun sonunda bir ev var. | Open Subtitles | من فضلك يوجد بيت هناك عند أول الطريق |
| Şuraya bak. Bir ev var. | Open Subtitles | انظرا، انظرا هناك، هنالك منزل. |
| Anne, yakınlarda boş bir ev var mı, ...mesela, 350 metre? | Open Subtitles | أمي هل هناك منازل فارغة قريبة ؟ تقريبا ضمن 350 متر |
| Çekip çevirmemiz gereken bir ev var ve bizim elemanların hepsi Santa Fe'de. | Open Subtitles | لدينا منزل لنصلحه، لكن الشباب مشغولين اليوم في سنتا في |