Hiç olmazsa çocuklar bol bol Ev yemeği yiyecek. | Open Subtitles | على الأقل سيحظى الأطفال بالكثير من الطهي المنزلي الجيد |
Ama mumlar ve Ev yemeği? | Open Subtitles | لكن الشموع و الطهي المنزلي ؟ |
Ev yemeği! | Open Subtitles | الطهي المنزلي! |
- Güzel kokuyor. Sonunda değişiklik yapıp Ev yemeği yemek güzel olacak. | Open Subtitles | رائحة زكيّة، سيكون من الرائع الحصول على وجبة منزلية على سبيل التغيير |
Kim bilir ne kadar zamandır bu kadar güzel bir Ev yemeği yememiştim. | Open Subtitles | لم أتناول وجبة منزلية بهذه الروعة حتى عندما كنت في الوطن |
Her zaman yolda Ev yemeği yiyemiyorum. | Open Subtitles | لا آكل الطعام المنزلي كثيراً خارجاً على الطريق |
Hep yediğin küflü pastırma ve kuru gıdalar yerine Ev yemeği hoşuna gider diye düşündüm. | Open Subtitles | وفكرنا أنك ستودّ وجبة منزلية بدلاً من الوجبات الغير صحية التي تأكلها |
Yani, Tanrı bilir ne kadar zamandır Ev yemeği yemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم آكل وجبة منزلية منذ مدة لا يعلمها إلا الله |
Bakalım, sevgi, saygı Ev yemeği, anne sütü... | Open Subtitles | لنرى, الحُب, الإحترام, وجبة منزلية الصنع, حليب الثدي, |
Ev yemeği yaparız veya Ev yemeği söyleriz. | Open Subtitles | يمكنك بأن تحضى ببعض الطعام المنزلي أو تأخذ طعام منزلي معك. |
- Ev yemeği kokusuna bayılıyorum. | Open Subtitles | كلا, أنا أعشق رائحة الطعام المنزلي |