| Şimdi, Knox Evans'a ihtiyaç duyduysa, tek neden bomba üretimi olabilir. | Open Subtitles | الآن إذا كان نوكس يريد ايفانز عليه فقط أن يصنع قنبلة |
| Bu oğlan Ike Evans'ın hayatını kazacak, deşecek, irdeleyecek çünkü öğrenmek zorunda. | Open Subtitles | هذا الفتى سوف يبحث ويحفر والدموعفيحياةآيك ايفانز, لأنه لا بد ان يعرف, |
| Rambaldi! Bayan Evans, bu konuyu konuşmuştuk. | Open Subtitles | رمبالدى,سيده ايفانز لقد انتهينا من كل هذا |
| Maç yapardık. Windy Evans suspansuvarıyla oynardı. | Open Subtitles | ويندي إيفانس كَانَ يَلْعبُ مرتدي حزامِ الوقاية الخاص به |
| Evans ve McCombs hakkında Irak'la ilgili bulabildiğim her şey burada. - Bu kadar mı? - Evet. | Open Subtitles | هذا كل شىء أنا وجدته عن ماكومبس و إيفنز فى العراق. |
| Kanunlar ve Evans gibi silahlι adamlar onu koruyor. | Open Subtitles | بالأضافة الى انه محاط بالقانون وبرجال مسلحون مثل ايفانس |
| Evans, ekibin bize yardım edebilir mi? | Open Subtitles | حسنا ايفانز هل يمكنك ان تجلبي فريقك ليساعدنا؟ |
| Önce başkentte Evans'ın karısını öldürdü bir gün sonra da Kartagena'da Evans'ı. | Open Subtitles | في الأول ,قتل زوجة ايفانز في واشنطن ثم ايفانز في قرطاجنة ، بعد يوم واحد؟ |
| Yüzbaşı Evans'ın katilinin Ciproflokasin taşıdığına inanıyoruz. | Open Subtitles | نظن أن قاتل الملازم ايفانز قد يمكن أن يكون حامل سيبروفلوكساسين |
| Önce kendi olarak sonra Yüzbaşı Evans olarak. | Open Subtitles | اولا هو,ثم عاد ليتحقق بشخصية الملازم ايفانز |
| Evans'ın güvenlik yetkisi Kaplan'ınkinden yüksekti. | Open Subtitles | ايفانز لديه مستوى عالي بالمقارنة مع كابلان |
| Yüzbaşı Evans'ın katilini teşhis edebilecek tek kişi Kaplan'dı. | Open Subtitles | كابلان هو الوحيد القادر على تحديد قاتل ايفانز |
| Ama Carstairs onu tanıyor ve bize, Evans'a sormamızı söylüyor. | Open Subtitles | ولكن, ان كان الأمر هكذا, فلماذا قال كاسترز ان نسأل ايفانز |
| Yeni malzemeciniz Evans'la tanışın. | Open Subtitles | يا حصن البرية، قابلوا المسؤول الجديد عن الفريق، إيفانس |
| Dr. Evans bunun yararlı olabileceğini düşünmüş. | Open Subtitles | الدّكتور إيفانس إعتقدَ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ يُساعدَك |
| Yüzbaşı Evans'ın eşyalarını neden toplamadığını. | Open Subtitles | أفهم لماذا الملازم الأول إيفانس لم يفرغ حاجياته هنا |
| - Şu an morgda yatan Dennis Evans mı? | Open Subtitles | نفس دنيس إيفنز الذى يرقد بالمشرحه؟ نفسه. |
| - Bay Evans'tan başka istediğiniz var mı? | Open Subtitles | هل وصلك كل هذا " كولومبو " هل تريد شيئاَ آخر من السيد " إيفنز " ؟ لا |
| Jess Evans çatιşmadan sonra oraya gitti. | Open Subtitles | لقد امتطى جيس ايفانس جواده بعد اطلاق النار مباشرة |
| Teğmen Evans. Teğmen Evans'ın içinde. | Open Subtitles | الملازم إيفنس إنه في الملازم إيفنس |
| Ama Claudia Evans halen yaşıyordu ve bütün bunlar onun kartı üzerinden oldu. | Open Subtitles | ولكن كلاديا افينز ما زالت حيه و كل نشاطك ظهرت على كشف حسابها |
| Ike Evans'ın görüldüğü son yer | Open Subtitles | (حيث إختفى أخر شخص بإمكانهِ أذيّة (آيك إيفينز |
| "Ryan ve Sharpay Evans. Gabriella Montez ve Troy Bolton." | Open Subtitles | ريان و شاربي إيفان جبريلا مونتز و تروي بولتن |
| Vera Evans, Miramar Playa'nın Kraliçesi, ...eski adıyla Tropicana'nın Kraliçesi tekrardan dans ediyor. | Open Subtitles | فيرا إيفانز, الملكة من بلايا ميرامار, سابقا الملكة من تروبيكانا, رقصات مرة أخرى. |
| Evans, yola çıkmadan önce karısını öldürdü. Sonra da gemiye geldi. | Open Subtitles | أيفانز قتل زوجته قبل مغادرته للإنضمام إلى السفينة |
| Bay Evans, aileniz sizin yüzünüzden kaçırıldıysa sebebini bilmeliyiz. | Open Subtitles | سيد ايفين.. اذا كنتَ انتَ السبب في اختاطف عائلتكَ |
| Ödülünü Kimberly Evans'a ver. | Open Subtitles | اعطى جائزتك الى كمبرلى ايفنس |
| Martin benden kayıt dışı olarak Dennis Evans'ı araştırmamı istedi. | Open Subtitles | مارتن طلب منى ان ابحث عن دنيس أيفنز خارج السجلات. |
| Robert Evans devamlı müşterimizdi ve her zaman, benim alanımda otururdu. | Open Subtitles | روبرت إفانز) كان يأتي دائماً) و كان يجلس دائماً في منطقتي |