"evden bir" - Translation from Turkish to Arabic

• من المنزل
• من البيت
• من الوطن

Ona mektup yazabilirsin. Ona evden bir şeyler getirebilirsin.
تستطيعي كتابة رسائل له وجلب أي شيء له من المنزل

evden bir türlü çıkamadık. Çocukları biliyorsun.
أسفة, واجهنا صعوبة نوعا ما للخروج من المنزل, كما تعلم الأطفال

Doğum gününe kadar bekledim, çünkü evden bir süre çıkmayacağını tahmin etmek zor değildi.
إنتظرت حتى عيد ميلادك فكرت أنك لن تتخلصي من المنزل

Arabayı buraya park edemem, evden bir şeyler getirdim de.
لا أستطيع الوقوف هنا. فقد أحضرت أغراضاً من البيت للتو

evden bir mesaj getirdim.
لقد جئت برسالة من الوطن لقد غير أبي رأيه

Bu yüzden, sen tatillerde evde olamadığın için evden bir parçayı sana getirmeyi düşündüm.
إذاً، إستنتنجت بما أنكِ لست قادمة للأعياد فأحضرت قطعة من المنزل إليكِ

Biraz paraya ihtiyacımız vardı, o yüzden evden bir şeyler götürdüm. Ne gibi?
لقد احتجنا لبعض النقود , لذا أخذتُ بعض الأغراض من المنزل

evden bir sürü parmak izi topladık.
اخذنا بعض بصمات الاصابع من المنزل,نأمل على الاقل,

Penceresini kırdım, sonra evden bir şey çıktı.
لقد كسرت النافذة , ثم خرج شيء ما من المنزل

Öfkelenip bir hışımla çıktı evden. Bir daha onu görür müyüm bilmiyorum.
كان غاضبًا وخرج من المنزل مسرعًا، لا أدري إن كنتُ سأراه مجدّدًا يومًا ما

Polis evden bir şey çalınmadığını söyledi.
اسمعا، قالت الشرطة أنّه لمْ يُسرق شيء من المنزل.

Çocuklar evden bir süredir uzakta her şey biraz farklılaştı.
الأطفال خرجوا من المنزل الآن، وكل شيئ يبدوا مختلفاً.

Eğer beni evden bir saat erken çıkmaya zorlamasaydın unutmazdım.
حسناً ن ما كنت لأنساه لو أنك لم تتنمر عليَ للخروج من المنزل باكراً

Bazen de evden bir şeyler görmek özellikle senin gibi güzel birini, burada geçirdikleri süreyi daha berbat hale getirebilir.
قد يجعلهم خجولين بعض الشئ وبعض الأحيان الحصول على لمحة من المنزل وخاصة عندما تكون جميلة مثلكِ

evden bir kaç ihtiyacımızı alıp sonra bunların olmadığı bir yere gideceğiz.
سنأخذ اشياء من المنزل و سنتوجه... . الى اى مكان لا يجرى به الحدث

Ama önce evden bir şey almam gerek.
لكني بحاجة لشيء من المنزل أولاً.

Eski evden bir şey almalıyım.
يتوجب إحضار شيء من البيت القديم

evden bir sandviç mi getirdin?
اهلاً ، هل جلبتِ سندويش من البيت ؟

evden bir şey almalıyım.
ساذهب لاتي بشء ما من البيت

evden bir parça istediğini söyledi.
لقد قال انه يريد قطعة صغيرة من الوطن.