Beni de evdeyken ziyaret etti. Annenin davasındaki delilleri aldı. | Open Subtitles | لقد زارني في المنزل وأخذ كل الأدلة من قضية والدتك |
Kahyamız evdeyken benimle ilgileniyor ama seyahatteyken genellikle kendim giyiyorum. | Open Subtitles | خادمنا يرعاني في المنزل وأثناء السفر أنا أُعيل نفسي عادة |
Beni de evdeyken ziyaret etti. Annenin davasındaki delilleri aldı. | Open Subtitles | لقد زارني في المنزل وأخذ كل الأدلة من قضية والدتك |
Ben de sen evdeyken mutluydum ama okula da gitmelisin. | Open Subtitles | يُعجبني تواجدك معي بالمنزل أيضاً ولكن يجدر بك الذهاب للمدرسة |
Jonathan evdeyken bir türlü fırsat bulamadık. | Open Subtitles | ، لم يكن لدينا الوقت . أثناء وجود جوناثان بالمنزل |
Adımı vermemeyi tercih ederim ama evdeyken yeşil bir spor çantası vardı. | Open Subtitles | لا أفضل قول إسمي، ولكني كنتُ في المنزل وكان هناك حقيبة خضراء |
Sorun, evdeyken iş düşünerek harcadığım saatlerdi. | TED | لقد كانت الساعات التي أمضيها منهمكًا خلالها بشأن العمل خلال وجودي في المنزل. |
Biz evdeyken arabayı almaya çekinme. | Open Subtitles | أي وقت تريد السيارة ونحن في المنزل لا تترد في أخذها |
Düşünmem gerekirdi, o, bu evdeyken yoluna çıkmamak en akılcısı. | Open Subtitles | كان عليّ أن أعرف أنه في مثل هذا الوقت كان من الحكمة أن أبقى بعيدةً عنك حين يكون في المنزل |
Hanımefendi evdeyken kahya orada olmuyordu. | Open Subtitles | إن كانت السيدة في المنزل تتوارى مدبرة المنزل عن الأنظار |
Tatlım, bazen evdeyken yada araba kullanırken bazı kelimeler söylüyorsun. | Open Subtitles | حسنا عزيزي انت تعرف , في بعض الاحيان انت تتفوه باشياء في المنزل او عندما تقود |
- Jon evdeyken neden giriyorsun? Affedersin. | Open Subtitles | لويس، ماذا تفعل في المنزل وجون في البيت ؟ |
Büyük evdeyken, yeni ve muhteşem bir kuyruklu piyanomuz vardı. | Open Subtitles | تعلم، في المنزل الكبير، كان لدينا مولود جديد |
Polise göre, kız evdeyken saldırgan ön camdan girdi ve onu savunmasız yakaladı. | Open Subtitles | نظرية رجال الشرطة هي انها كانت في المنزل والمجرم اقتحم من النافذة الخلفية وقتلها |
Araştırmamız o sadece evdeyken yapıldı ama dışarıda iken neler yaptığını doğrusu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لكننا كنا نراقبه فقط عندما كان في المنزل لا نعلم بالضبط ما الذي يفعله في الخارج |
Kral evdeyken hesaplarını yaparken kraliçe mutfaktayken ekmeği şekerle yerken hizmetçiler göl kenarında güneşin altında un kuruturken küçük kara bir kuş gelir ve küçük burnunu gagalar. | Open Subtitles | الملك في المنزل يقوم بحساباته بينما الملكة في المطبخ |
Kral evdeyken hesaplarını yaparken kraliçe mutfaktayken ekmeği şekerle yerken hizmetçiler göl kenarında... | Open Subtitles | الملك في المنزل يقوم بحساباته بينما الملكة في المطبخ |
Bir gün, evdeyken bu melodi de radyoda çalıyordu. | Open Subtitles | ذات يوم كنت بالمنزل كانت مذاعة على الراديو |
Ne kadar da tuhaf! Neden evdeyken telefonu açmıyorsun? | Open Subtitles | عجباً أنتِ لم تجيبي على الهاتف برغم من وجودك بالمنزل |
Çocuklar evdeyken yukarıda yatar, rahat edebilirsin. | Open Subtitles | ينام الاولاد فى مخزن الغلال عندما يكونوا بالمنزل لذلك سيكون لديك خصوصيتك |
evdeyken, nerede olursan ol çitlerin arkasından seslerini duyuyorsun. | Open Subtitles | حيث موطني كان بوسعي سماع الأصوات خارج السياج بغض النظر عن مكاني |