| Sanırım Brian'ın kardeşi güvenli evdeymiş ve biri bıçak yarasıyla onun evine gelmiş. | Open Subtitles | اعتقد ان شقيقة براين كانت في المنزل الامن و ظهر شخص ما مطعون |
| Cinayetlerin olduğu gece evdeymiş, Ted. | Open Subtitles | (لقد كانت في المنزل ليلة وقوع الجريمه يا (تيد |
| İkincisi, dün gece eşi, çocukları ve eşinin ailesiyle evdeymiş. | Open Subtitles | والثاني كان في المنزل مع زوجته وأطفاله، وصهوره الليلة الماضية. |
| Kadın arabaya bindiğinde kocası evdeymiş. | Open Subtitles | زوجها كان في المنزل عندما ركبت في السيارة. |
| - Saat 22:00 itibarıyla evdeymiş. | Open Subtitles | لقد كان بالمنزل عند العاشرة. |
| Az önce konuştum onunla. evdeymiş. | Open Subtitles | لقد تحدثت إليه للتو إنه بالمنزل |
| evdeymiş. | Open Subtitles | لقد كانت في المنزل |
| Evet, evdeymiş. | Open Subtitles | نعم، لقد كانت في المنزل |
| İyi ki evdeymiş. | Open Subtitles | جيّد أنها كانت في المنزل. |
| O zaman oğlan evdeymiş? | Open Subtitles | إذاً الإبن كان في المنزل ؟ كان يختبيء |
| O şey başından beri evdeymiş. | Open Subtitles | أن هذا المخلوق كان في المنزل |
| Az önce konuştum onunla. evdeymiş. | Open Subtitles | لقد تحدثت إليه للتو إنه بالمنزل |
| evdeymiş ve beni eve çağırdı. | Open Subtitles | إنه بالمنزل. ويريدني أن أذهب إليه |