Onunla yattıysan buna eve dönüş denir! | Open Subtitles | تخيل لو كنت أنام معه. الحديث عن العودة للوطن. |
Ceset torbasında eve dönüş'ü seyrettim ve o filmi sevdim. Gerçekten sevdim o filmi ben. | Open Subtitles | (لقد شاهدت ( عائد للوطن في كفن لقد أحببته، أنا لم أكذب |
Şimdi ise, kahramanlarımızı eve dönüş için ayrılırken buluyoruz. | Open Subtitles | الان , وجدنا ابطالنا لان يغادروا لرحلتهم الى الوطن... |
eve dönüş tam olarak nedir ve neden iç çamaşırı oyunu bu kadar önemli? | Open Subtitles | إذاً، ما هي بالتحديد حفلة الترحيب بالعودة و لما الملابس الداخلية لها مثل هذا الدور المهم بها؟ |
Biliyorum. eve dönüş bir bakıma seksi bir hal alıyor ama. | Open Subtitles | لكنه يجعل العودة للمنزل مثيرة نوعا ما ،بالرغم من ذلك |
Lütfen, eve dönüş yolunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أرجوك ، أريد أن أعرف طريق العودة إلى الوطن |
Ama seni yalnızca nezaket ve cömertlik gösterisi için çağırdığımı düşünüyorsan şu anda arabayı terkedip, eve dönüş yolunu kendin bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن إن كنت تظنين أننى طلبتك بدافع العطف أو الإحسان يمكنك النزول من السيارة الآن والعودة إلى المنزل |
Lütfen, bakın sadece eve dönüş yolunu bulmaya çalışıyorduk, | Open Subtitles | أرجوك. نحن فقط نحاول العودة للوطن بلدة صغيرة تدعى وول |
O zaman tuhaf bir eve dönüş yolculuğumuz olurdu. O yüzden, teşekkürler. | Open Subtitles | أجل, هذا كان سيجعل رحلة العودة للوطن حرجة تمامًا, لذا, شكرًا |
eve dönüş bölümü müydü? | Open Subtitles | وكانت هذه \" العودة للوطن \" حلقة ل يتل هاوس ؟ |
Ceset torbasında eve dönüş filmini çeken herif. | Open Subtitles | (قام بإنتاج (عائد للوطن في كفن |
Ceset torbasında eve dönüş benim favori filmimdir. | Open Subtitles | عائد للوطن في كفن) هو فيلمي المفضل) |
eve dönüş yolculuğumuzda bize katılacak. | Open Subtitles | سيرافقنا في الرحلة الى الوطن |
# eve dönüş yolunu unut. # | Open Subtitles | "وينسى طريقك الى الوطن." |
eve dönüş böyle küçük yerler için önemli bir olay. | Open Subtitles | حفلة الترحيب بالعودة في بلدة كهذه في العادة شيء مهم جداً. |
Kaybolup eve dönüş yolunu bulamamak. | Open Subtitles | أنه كان تائهاً ولم يجد طريق العودة للمنزل |
Bunu daha sonra da konuşabiliriz, eve dönüş yolunda. | Open Subtitles | حسناً, يمكننا أن نناقش ذلك لاحقاً أثناء رحلتنا إلى الوطن |
Ama seni yalnızca nezaket ve cömertlik gösterisi için çağırdığımı düşünüyorsan şu anda arabayı terkedip, eve dönüş yolunu kendin bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن إن كنت تظنين أننى طلبتك بدافع العطف أو الإحسان يمكنك النزول من السيارة الآن والعودة إلى المنزل |
Lakin seni bulamadım ve eve dönüş için reddedemeyeceğim bir teklif aldım. | Open Subtitles | "ولكني لم أجدك وعُرضت عليّ توصيلة لم أستطع رفضها. |
Sence bu eve dönüş fırsatı mı? | Open Subtitles | ــ أتظنها بطاقة عودة إلى الديار ؟ |
Özellikle de eve dönüş biletin olmadığı için burada mahsur kaldığında. | Open Subtitles | خصوصا عندما تكونين عالقة هنا بدون تذكرة عودة للمنزل |
eve dönüş yolunda acıkabilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انك ستجوع في رحلة العودة للمنزل أعددت لك بسكويت بالزبدة. |
eve dönüş, Rus İstihbaratı ile olan hikayelerin korkutucuydu. | Open Subtitles | في موطني الأصلي , قصصك مع الإستخبارات الروسية تدعو إلى الخوف |
Ve şu anda eve dönüş zamanı... yine gözlerimden yaşlar akıyor. | Open Subtitles | والآن لقد حان الوقت للعودة إلى البيت تتدفّق الدموع من عيني مرة أخرى |
Bu eve dönüş yolu. | Open Subtitles | هذا هو طريقنا إلى المنزل |
Eve Dönüş:139 gün | Open Subtitles | : الأيام المتبقية للعودة 140 : الأيام المتبقية للعودة 139 |