Bir kâbus gördüm. Bay Rooney'nin eviyle ilgiliydi. | Open Subtitles | لقد راودنى كابوس لقد كان متعلقا بمنزل السيد رونى |
Ama bir daha bu adamın eviyle uğraşacak olursanız üçünüzü de içeri tıkarım. | Open Subtitles | في المرة القادمة إذا عبثتما بمنزل هذا الرجل كلكم ستدخلون السجن؟ |
Müzayede eviyle konuştum, yeni girişlere kapalıymışlar. | Open Subtitles | اتصلت بدار المزاد . لقد أغلقوا لتداخلات جديدة |
Sabahtan beri müzayede eviyle konuşuyordum. | Open Subtitles | كنت أتصل بدار المزاد العلني طوال الصباح |
Güzel eviyle, muhteşem tablolarıyla nefes kesici teknolojisiyle doyduğunu sanırsın. | Open Subtitles | كان المرء ليعتقد أنّه سيكون راضياً بمنزله الجميل و لوحاته الرائعة |
Şey, ölmeden önce Harding, ölümünden sonra eviyle ilgilenmesi ve boş tutması için birine vekalet vermiş. | Open Subtitles | قبل وفاته، (هاردينج) وضع وديعة مالية ليصرف منها للاهتمام بمنزله |
Hokage-sama'nın eviyle mi ilgileniyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنتما مهتمان بمنزل الهوكاغي؟ |
Catalina'nın eviyle başlayalım. | Open Subtitles | لنبدأ بمنزل كاتالينا |
Loomies'in eviyle başlarım. | Open Subtitles | حسناً أستطيع البدء بمنزل (لوموس) |
Kimsesizler eviyle bağım olduğundan haberdardı. | Open Subtitles | {\pos(190,200)} إنه يعرف بأنني كنت . متصلاً بدار الأيتام |
Bu eviyle. Ve partileriyle. Ve süslü elbiseleriyle... | Open Subtitles | بمنزله وحفلاته وملابسة الفخمة... |