"evlenmekle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالزواج
        
    • تزوجتكِ
        
    • بزواجها
        
    "Burada gerçeği varken, bu kadının ufak versiyonuyla evlenmekle ne halt ediyorum" diyeceğinden korkuyorum. Open Subtitles ويقوم إلقاء نظرة واحدة عليك، ويقول لنفسه ماذا بحق الجحيم أفعل بالزواج من النسخة الصغرى بينما الأصليه لا تزال متاحة؟
    Luc, sence evlenmekle hata mı ediyoruz? Hata mı, neden? Open Subtitles لوك ، هل تظن بأننا مجنونان لتفكيرنا بالزواج ؟
    Seninle evlenmekle meşgulüm. Kimseyi kızdıracak fırsatım bile olmadı. Open Subtitles ومنشغلة بالزواج منك، لم يكن لدي متسع من الوقت لأغضب أحداً
    Sana bir keresinde seninle evlenmekle büyük bencillik yapmış olduğumu söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتكِ من قبل أننى تزوجتكِ بدافع الأنانية
    Martha'nın seninle evlenmekle büyük bir hata yaptığını biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أن مارثا ترتكب خطأ كبيراً بزواجها منك
    evlenmekle ilgilenmediğimden değil... biriyle, yani, senin gibi biriyle, yani aynı senin gibi biriyle – Sen bile, belki bir gün – ben sadece, uh... Open Subtitles انه ليس كأنى لن اكون مهتم بـ بـ بالزواج من شخص مثلك, اعنى, شخص مثلك, اعنى شخص فقط مثلك... انت , ربما فى يوم...
    evlenmekle ilgili düşünürdüm. Open Subtitles لا أعرف، اعتدت التفكير بالزواج
    O da evlenmekle ilgilenmiyormuş, tıpkı benim gibi. Open Subtitles انها غير مهتمه بالزواج ايضا , مثلى تماماً .
    Bunun evlenmekle ne alakasι var? Open Subtitles وما علاقة ذلك بالزواج ؟
    Seninle evlenmekle büyük hata ettim. Open Subtitles ارتكبت خطأ كبيراً بالزواج منك
    Bu kadar çabuk evlenmekle hata yaptım Open Subtitles لقد ارتكبت خطأ بالزواج المبكر
    evlenmekle ilgilenmiyorum. Open Subtitles لستُ مهتمّة بالزواج.
    Mr. Johnson ile evlenmekle ne büyük bir hata yaptın. Open Subtitles لقد أخطأتِ بالزواج من السيد (جونسون)
    Sana bir keresinde seninle evlenmekle büyük bencillik yapmış olduğumu söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتكِ من قبل أننى تزوجتكِ بدافع الأنانية
    O... o Louis'le evlenmekle büyük bir hata yaptı ve o da göründüğü gibi biri değil bu yüzden Blair'in ülkeden sıvışması gerekiyor ki o nerede olduğunu bulamasın. Open Subtitles لقد ارتكبت خطأً فادحًا بزواجها من (لويس)، وهو ليس كما يبدو عليه مطلقًا، وعليها الفرار من الدولة...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more