Bu James ile evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتزوجي جيمس محال أن تتزوجي ذلك السافل |
Yani, baban hayatta olduğu sürece evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | هذا يعني أنكِ لن تتزوجي مادام حياً |
Kimseyle evlenmeyeceksin. Sen benimsin. | Open Subtitles | لن تتزوجي أي رجل آخر إنكِ ملكي |
Şansına, bunların hiçbiri olmayacak çünkü onunla asla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | من حسن حظك أنه لن يحدث أي من ذلك -لأنك لن تتزوجها أبدًا |
Ve onunla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | وأنت لن تتزوجها |
Ama hiçbiriyle evlenmeyeceksin! Onu seviyorum. | Open Subtitles | لكن تأكد إبني، أنك لن تتزوج آي واحدة منهن |
Roose Bolton ile evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتزوجى من "روز بولتون" |
Onunla evlenmeyeceksin, sadece bir flörttü. | Open Subtitles | . لا تتزوج تلك الفتاة كانت موعد غرامى لا أكثر |
Başka birisiyle evlenmeyeceksin. Sen benimsin. | Open Subtitles | لن تتزوجي أي رجل آخر ، فأنتِ ملكي |
Sen asla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتزوجي أبداً. |
Onunla evlenmeyeceksin yani. | Open Subtitles | إذن، لن تتزوجي به. |
Bu akşam evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | انتي لن تتزوجي هذا المساء. |
Brock'la evlenmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لن تتزوجي من (بروك)، أليس كذلك؟ |
- Bu maymunla evlenmeyeceksin! | Open Subtitles | -لن تتزوجي هذا القرد ! |
Onunla evlenmeyeceksin, Ajan Booth. | Open Subtitles | لن تتزوجها أيّها العميل (بوث). ولا يمكن للد. |
Onunla evlenmeyeceksin, Ajan Booth. | Open Subtitles | انت لن تتزوجها, عميل (بووث) |
# Elden çıkar beni... #...bir kez daha... Onunla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتزوجها |
Onunla evlenmeyeceksin. Neden? | Open Subtitles | لن تتزوجها |
- Annem gibi söyledin. - Hiç kimseyle evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | ـ إنك تبدو مثل والدتي ـ لن تتزوج من أيّ أحد |
Sen hiç evlenmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تتزوج أبدا, حقا ؟ |
Bir daha asla aşık olmayacaksın, ve asla evlenmeyeceksin. | Open Subtitles | لن تتزوجى أبدا |
Onunla evlenmeyeceksin, sadece bir flörttü. | Open Subtitles | . لا تتزوج تلك الفتاة كانت موعد غرامى لا أكثر |