"evlenmez" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتزوج
        
    • يتزوجون
        
    • تتزوجك
        
    • تتزوجيني
        
    • سيتزوج
        
    • يتزوجن
        
    • لا تتزوج
        
    Eğer o 28 Nisan 1876'ya dönmez, evlenmez, ve de çocukları olmazsa neler olacağını biliyor musun? Open Subtitles اذا لم يعود الى28 أبريل 1876 لن يتزوج لن يحصل على أطفال و هل تريدين أن تعلمي ماذا أيضا؟
    Ama bir insan öyle direk gidip evlenmez. Open Subtitles لكن المـرء لا يغـادر و يتزوج بغتـة هكذا فحسب
    Ne kadar yakışıklı bir genç olduğunu biliyor ve asla bu kadar ucuza evlenmez. Open Subtitles انه يعلم انه شاب وسيم جدا ولن يتزوج بخسارة
    - Erkekler benim gibi kadınlarla evlenmez. Open Subtitles الرجال لا يتزوجون نساء مثلى لا توجد نساء مثلك
    Seninle asla evlenmez çünkü kanın yeterince asil değil. Open Subtitles لن تتزوجك أبداً لان دمك ليس نبيلاً بما فيه الكفاية
    Benimle evlenmez istiyor musun yoksa istemiyor musun? Open Subtitles أترغبي بأن تتزوجيني أم لا؟
    Çocuklarımızla kimse evlenmez. Hatta kimse bizimle konuşmaz! Open Subtitles لا أحد سيتزوج أبنائنا لا أحد سيتحدث إلينا حتى
    - Hayatından çıkıp gideceğim, sonsuza dek. Prensesler aşçı yamaklarıyla evlenmez. Open Subtitles ـ لكن 00000 ـ الأميرات لا يتزوجن أولاد المطبخ
    Kimse sonu kötü bitecek düşüncesiyle evlenmez. Open Subtitles لا أحد يتزوج وهو يظن أن ذلك الزواج سيتداعى.
    Bu adam kendi yaşına yakın birisiyle asla evlenmez. Open Subtitles هذا الرجل لن يتزوج من إمرأة قريبة من عمره حتى.
    İnsanlar evlenir evlenmez çabalamayı bırakırlar. Open Subtitles عندما يتزوج الناس , يتوقف الحب
    İnsanlar evlenir evlenmez çabalamayı bırakırlar. Open Subtitles عندما يتزوج الناس , يتوقف الحب
    Sence tekrar evlenmez mi? Open Subtitles الا تعتقد , ريتش , ربما يتزوج مرة اخري؟
    Evlenir evlenmez mesleği bırakacağım. Open Subtitles انا ذاهب الى التقاعد بمجرد أن يتزوج.
    Evlenir evlenmez Bay Sparkler'ın Circumlocution Ofis'te sağlam bir yeri olacak. Open Subtitles "لقد تم تعيين السيد "سباركلر " فيمنصببمكتبالتدوير، " "و حينما يتزوج "فاني ،
    Zengin erkekler bakirelerle evlenmez. Araba kullanmayı bilmeyen şoför almamalarıyla aynı sebepten. Open Subtitles الرجال الأغنياء لا يتزوجون بالعذاراى لنفس السبب الذي يجعلهم لا يستأجرون سواق لا يستطيع القيادة
    Erkekler onun gibi kadınlarla evlenmez. Open Subtitles الرجال لا يتزوجون النساء نثلها.
    Katherine Watson gibi kadınlar evlenmemeyi seçtikleri için evlenmez. Open Subtitles ( ـ مرحباً، ( بيتي ـ وقت السكون يا فتيات ...النساء مثل ( كاثرين واتسون ) لا يتزوجون ـ ...
    Hayır, o kadar y etenekli bir kız, seninle evlenmez. Open Subtitles لا فتاه بمثل هذه المواهب لن تتزوجك
    Bana bak. Baronlar senin gibi kızlarla evlenmez. Open Subtitles هل تعتقدين أن البارون سيتزوج
    Zengin kızlar, fakir erkeklerle evlenmez. Open Subtitles الفتيات الثريات لا يتزوجن الفقراء
    Güzel kızlar yozlaşmış Rus oligarşistlerle evlenmez. Open Subtitles فتاة ذكية لا تتزوج عضو فاسد في الحكومة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more