Kısa saçlı, esmer, 1.73 boyunda... göğsünde ben var, apandisit ameliyatı geçirmiş... platinyum evlilik yüzüğü. | Open Subtitles | شامة على الثدي الأيسر إستئصال الزائدة الدودية خاتم زواج بلاتيني. تعرفها؟ |
Bir giysinin içine dikili ucuz bir evlilik yüzüğü, Paris'e iki bilet. | Open Subtitles | خاتم زواج رخيص الثمن و قد خيِط إلى بدلة تذكرتي طائرة إلى باريس |
evlilik yüzüğü takanları fark etmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تلاحظ النساء اللواتي يضعن خاتم زواج |
Nişan yüzüğü, evlilik yüzüğü,acı çekme. Göreceksiniz. | Open Subtitles | خاتم الخطوبه و خاتم الزواج و خاتم المعاناه |
Nişan yüzüğü, evlilik yüzüğü,acı çekme. Göreceksiniz. | Open Subtitles | خاتم الخطوبه و خاتم الزواج و خاتم المعاناه |
Ve hayatının kadınını bulduğunda ona evlilik yüzüğü takacak! | Open Subtitles | وعندما يقابل فتاة احلامه سيمنحها خاتم الزواج |
Büyükannelerinin evlilik yüzüğü ev kadını olmanın korkunç yönlerini hatırlatması için üzerine bir lanet koyduğu. | Open Subtitles | خاتم زفاف جدتها والذي يبدو أنه وضعت عليه تعويذة لتذكيرها بأهوال أن تكون ربة منزل |
Bu resimleri buldum ve içinde, evlilik yüzüğü takıyor. | Open Subtitles | وجدت هذه الصور ، وفيها إنها تلبس خاتم زواج |
Bu annemin evlilik yüzüğü. | Open Subtitles | ..انه خاتم زواج والدتي , الان رجاء اصمتي |
Çok güzel bir evlilik yüzüğü. Kocan nerede? | Open Subtitles | يا له من خاتم زواج جميل أين زوجك؟ |
Haklısın, evlilik yüzüğü tamamen farklı. | Open Subtitles | أوه، أنت صحيح , a خاتم زواج مختلفُ كلياً. |
Nijerya'da gittiği konferanslarda, kendine göre, diğer katılanların ona saygı göstersinler diye evlilik yüzüğü takan bir kadın tanıyorum. | TED | أعرف امرأة غير متزوجة في نيجيريا كانت عندما تذهب إلى الندوات ترتدي خاتم زواج لأنه وفقًا لكلامها، كانت ترغب أن "يحترمها" باقي المشاركين في الندوة. |
Ve o verdiği evlilik yüzüğü de değil. | Open Subtitles | و لن يكون هذا خاتم زواج أيضا |
Her birimiz, insanların çok büyük bir bölümü, hayatımızdaki değeri onun geçmişiyle kaim olan, yerine yenisi konulamayacak bir şeylere sahibiz bu bir evlilik yüzüğü olabilir, çocuğunuzun bebeklik ayakkabıları olabilir-- ki kaybolduğunda yerine koyamazsınız. | TED | فكل شخص منا .. والعديد من الاشخاص لديهم أشياء خاصة بهم لايمكن تعويضها على الاطلاق ولديهم قيمة خاصة بسبب تاريخها المميز لنا ربما خاتم الزواج .. وربما حذاء طفلك الاول والتي ان فقدت لا يمكن تعويضها |
Bu evlilik yüzüğü en az beş karat olmalı. | Open Subtitles | خاتم الزواج هذا لا يقل عن خمسة قيراط |
evlilik yüzüğü, çöp öğütücüsüne düşmüştü. | Open Subtitles | لقد سقط منى خاتم الزواج في سلة القمامة |
Hangi erkek sevdiği kadına üstünde elmas olmayan bir evlilik yüzüğü verir? | Open Subtitles | -لا؟ أي نوع من الرجال يقدم لحبيبته خاتم الزواج و لا يوجد به ماسة |
Aslında bu büyük-büyük-büyükanne Mary'nin evlilik yüzüğü. | Open Subtitles | -فى لأصل هو كانَ خاتم الزواج لجدات جدات الأسرة. |
evlilik yüzüğü bütün bir halkadır. | Open Subtitles | خاتم الزواج هو حلقة غير قابلة للكسر |
Size "sevgilim" dedi, ikinizin de evlilik yüzüğü var. Karı koca mısınız? | Open Subtitles | لقد نادتكَ بعزيزي وكِلاكما يرتدي خاتم زفاف هل أنتما زوجان؟ |
evlilik yüzüğü aslında. Ben-- Senin adına sevindim. | Open Subtitles | أنه خاتم زفاف, في الواقع أنا سعيد من أجلكِ |
"Benim için çok değerli. evlilik yüzüğü neticede." | Open Subtitles | إنه يعني لي الكثير، إنه خاتم زفاف. |