Sistemimiz tüm düşman Evo aktivitelerini uzaktan tespit edebilme özelliğine sahip. | Open Subtitles | بل وإن نظام تعقبنا بوسعه عرض كلّ المتطوّرين العدائيين عن بعد |
Karımla Evo'ları avlıyorduk çünkü 13 Haziranda oğlumuzu öldürdüklerini sanıyorduk. | Open Subtitles | كنت أطارد المتطوّرين أنا وزوجتي لأنّنا ظنّنا أنهم قتلوا ابننا في الـ 13 من حزيران |
Onu bodruma kilitlediğini, diğer Evo'lar gibi bir yatağa bağladığını söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبريني بأنكِ تحبسينه في السرداب متصل بسلوك في اسطوانة مع بقية المتطّورين |
Ama görümde bizi kurtarabilecek Evo'ları da gördüm. | Open Subtitles | ولكن رؤيتي أظهرت ليّ أيضًا المتطّورين الذين بوسعهم إنقاذنا |
Şu an bu teknolojiyi kullanarak şu an bu odada olmaması gereken Evo'ların olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | باستخدام هذه التقنية الآن علمت أن ثمّة متطوّر غير مسجّل هنا في هذه القاعة |
Molly Walker adında bir Evo'yu bulmak için dosyalarıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج ملفّاتي لتتبُّع متطوّرة تدعى (مولي ووكر) |
Bir Evo'nun 30 metre yakınında olunduğu sürece cihazda hepsi çıkacak. | Open Subtitles | طالما أنك على بعد 100 قدم من متطّور فكلهم مسجلون على الآداة |
Evo'ları insanoğlunu koruyacak doğal bir olay olarak görüyor. | Open Subtitles | لقد آمن بأن المتطورون كانوا طريقة طبيعية لحماية البشرية |
Müdür Evo'ların silah sesi duymasını istemiyor. | Open Subtitles | المدير لا يحبّ أن يسمع المتطوّرين صوت إطلاق النار |
Evo'lar üzerinde para kazanmanın yolunu bulmuştuk. | Open Subtitles | -وجدوا وسيلة لتصنيع البشر المتطوّرين |
Caspar ile birlikte çalışıp Evo'ları kaçırdıkları yere yani. | Open Subtitles | لنفس المكان الذي عمل فيه هو و (كاسبر) على المتطوّرين |
Pekâlâ, diğer Evo'ları bir an önce hazırlayın ve bayan Kravid'e birazdan yanında olacağımı söyleyin. | Open Subtitles | حسنٌ، جهّزي باقي المتطوّرين حالًا وأخبري السيّدة (كرافيد) أنّي سأوافيها خلال دقيقة |
Sen sürekli ona özel olduğunu söylediğin için sadece Evo'lar ile bağ kurabiliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف نفسه بأنه من المتطّورين لأنك دومًا ما تخبره بأنه مميز |
Ben de tıpkı diğer bir sürü insan gibi bu köprülere şiddetle karşı olan Evo'ları görmezden geldim. | Open Subtitles | وكالكثير من أمثالي، غضيت النظر عن المتطّورين المتعصبين الرافضين لتلك الروابط |
Evo'ları Evo'lar teslim etmesin diye yapılan bir uygulama. | Open Subtitles | إنهم يعيدوا الفحص، يتأكدون بأن من يسلمونا المتطّورين ليسوا كذلك |
İmparatorluğunu Evo'ları kullanmak üzerine kurdu. | Open Subtitles | لقد بنت امبراطوريتها كلها على استغلال المتطّورين |
Bakın, ben bir Evo'yum ve sadece yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | انصت، أنا متطوّر ولا أريد سوى المساعدة |
Molly Walker adında bir Evo'yu bulmak için dosyalarıma ihtiyacım var. Birinin yerini bulmak için onu aklından geçirmesi yeterli. | Open Subtitles | أحتاج ملفّاتي لتتبُّع متطوّرة تدعى (مولي ووكر) إذ يمكنها معرفة مكان أيّ أحد بمجرّد التفكير به |
Gerçekten bu şeylerin Evo'ları tespit edebileceğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | أتعتقد حقًا أنها قد تخبرنا إن كان هناك متطّور في الغرفة؟ |
Evo'ları insanoğlunu koruyacak doğal bir olay olarak görüyor. | Open Subtitles | لقد آمن بأن المتطورون كانوا طريقة طبيعية لحماية البشرية |