Dünyada 200 ülke var. Biz interneti evrensel bir köy olarak görüyoruz. | TED | بوجد 200 دولة في العالم. نحن نحب الإعتقاد بأن الانترنت قرية عالمية. |
Ben de düşündüm ki ya sembollerden oluşan evrensel bir dil olmuşsa? | Open Subtitles | لذا خلت، ماذا لو كان هناك لغة واحدة، لغة عالمية من الرموز؟ |
İnternet evrensel bir fenomen ise ve evrensel bir şehirde yaşıyorsak, bu sadece okyanus altından geçen bunun gibi kablolar sayesindedir. | TED | إذا كانت الإنترنت ظاهرة عالمية وإذا كنا نعيش في قرية عالمية، فلأنه هناك أسلاكا تحت المحيط، أسلاك مثل هذه. |
Bundan demek istediğim aslından güzel olan şeyler, yani kendinden zarif güzelliği olan bir şey, evrensel bir güzellik. | TED | وبهذا , أعني الاشياء ذات الجوهر الجميل شيء فائق الجمال ذلك الجمال العالمي |
Sonuçta evrensel bir risk değerlendirme aracı geliştirdik. | TED | و هكذا قمنا ببناء أداة لتقييم الأخطار شاملة. |
O'Doylelar evrensel bir uzaktan kumanda almış. | Open Subtitles | عائلة أوديل لديهم ريموت كنترول واحد لكل شيئ |
evrensel bir dil olmasından öte, sonucuna insanın etki edemeyeceği kadar kesin başka ne olabilir? | Open Subtitles | المنطق الرياضي، و أي وسيلة أفضل للحصول على اليقين من لغة ثابتة متحررة من عواطف البشر؟ |
İnsanlara bir rol biçen evrensel bir drama yoktur. | TED | ليس هناك دراما عالمية لدور الجنس البشري. |
Eskiden, hepimizin evrensel bir köye ait olduğunu söylerdim. | TED | اعتدت القول بأننا كلنا ننتمي إلى قرية عالمية. |
Pozitif duygularla ilgili bir başka şey ise evrensel bir işaretlerinin olmasıdır. | TED | والشيء الآخر عن المشاعر الايجابية هي أن لديها إشارة عالمية. |
Evet, Matematik onun için evrensel bir dildi. Evet. | Open Subtitles | صحيح، كانت الرياضيات بالنسبة له لغة عالمية. |
Bakın, bu gerçek insan olma olayına yenisiniz ama... evrensel bir kural vardır. | Open Subtitles | اسمعا، أعرف أنكم لم تجربا الحياة في العالم لكن هناك حقيقة عالمية و هي ألا تعطي بطاقتك الئتمانية لامرأة أبداً |
Bakın, bu gerçek insan olma olayına yenisiniz ama... evrensel bir kural vardır. | Open Subtitles | اسمعا، أعرف أنكم لم تجربا الحياة في العالم لكن هناك حقيقة عالمية و هي ألا تعطي بطاقتك الئتمانية لامرأة أبداً |
evrensel bir iletişim yöntemi tespit ettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | انه يعتقد انه قد حدد رسالة عالمية مُتَوَسِّطة. |
evrensel bir gelir, ciddi olarak değerlendirilmelidir. | TED | نحتاجُ للنظر بجدية في نظام الدخل الأساسي العالمي. |
Bir kuş gibi uçabilmek, kanat açıp gökyüzünde süzülebilmek evrensel bir hayaldir. | Open Subtitles | انه الحلم العالمي التحليق مثل الطيور. والتحليق اثناء الطيران نحو السماوات. |
Bir kuş gibi uçabilmek, kanat açıp gökyüzünde süzülebilmek evrensel bir hayaldir. | Open Subtitles | انه الحلم العالمي التحليق مثل الطيور. والتحليق بجناحين نحو السماوات |
Bunu Amerika'daki her yargıç kullanabilir, çünkü evrensel bir veri seti üzerine inşa edildi. | TED | و كل قاضي في الولايات المتحدة الأمريكية يمكنه استخدامه، لأنه تم إنشاءه بناء على مجموعة بيانات شاملة. |
Böylece ''Eh belki evrensel bir süreç olarak yaşama dayalı bir siyatür oluşturmalıyız. | TED | قُلت,"حسناً رُبما يجب ان نبني بصمة حيوية اعتماداً على الحياة كعملية شاملة |
Son birkaç senedir bu konuya kafa yorduk, yapmamız gereken farklı şeylerin listesini yaptık ve yeni bir teknoloji oluşturduk. Aslen kendi avatarlarımız olan evrensel bir diziyi oluşturabilecek genetik çeşitliliği bulunan binlerce kök hücreyi sıralayacak bir yazılım ve donanımdan oluşan bir teknoloji. | TED | لقد أمضينا السنتين الأخيرتين ندرس هذا، ونعمل قائمة بالأشياء التي كان يجب القيام بها وبالتالي طورنا تقنية جديدة، إنها برامج وأجهزة، يمكنها بالفعل أن تنتج الآلاف والآلاف من سلالات الخلايا الجذعية المتنوعة وراثياً لصنع مجموعة شاملة وتُكون صورة تجسيدية لنا. |
O'Doylelar evrensel bir uzaktan kumanda almış. | Open Subtitles | عائلة أوديل لديهم ريموت كنترول واحد لكل شيئ |
evrensel bir dil olmasından öte, sonucuna insanın etki edemeyeceği kadar kesin başka ne olabilir? | Open Subtitles | المنطق الرياضي. و أي وسيلة أفضل للحصول على اليقين من لغة ثابتة متحررة من عواطف البشر؟ |