"evrimsel" - Translation from Turkish to Arabic

    • التطور
        
    • التطوري
        
    • التطورية
        
    • تطورية
        
    • تطور
        
    • التطوّري
        
    • متجددة
        
    • تطورها
        
    • تطوّرية
        
    • تطوري
        
    • التّطوّريّة
        
    • التطوّريةِ
        
    • ياأفاضل
        
    • التطوّر
        
    İçlerinde, türlerini gelecek evrimsel döngüye taşıyacak olan genetik kodu taşırlar. Open Subtitles بداخلهم يحملون شفرة الجينات هذا سيأخذهم إلى المرحلة التالية من التطور
    Bu demek oluyor ki yaklaşık 6 milyon yıl önce yaşamış olan evrimsel bir büyükanne. TED وهذا يعني اننا نتشارك الأب الواحد .. أي ان اجدادنا في سلم التطور مشتركون والذين كانوا يعيشون منذ 6 ملاين عام
    Yapay zekânın evrimsel yolunu açan domino etkisi yaratan hareketi başlattık. TED نبدأ في حركة تأثير الدينامو التي تقطع الطريق التطوري للذكاء الإصطناعي
    Hakimiyeti yakalamak için oluşturulan evrimsel silahlanma yarışında, adaptasyon döngülerine şahit oluyoruz. TED وبالتالي نرى دورات من التكيف في سباق من التسلح التطوري لامتلاك السيطرة.
    evrimsel adımı atıp gerçekten yaşayan bir şey mi yapacaksınız? Open Subtitles بأن تأخذ تلك الخطوة التطورية وتبني شيئاً على قيد الحياة؟
    Ama, tarihten biliyoruz ki, krizlerin bir çeşit evrimsel sıçrayışa yol açması mümkün. TED ونعرف من التاريخ أنه يمكن أن تحفز الأزمة نوع من الطفرة التطورية.
    Böyle yerler onlar için, evrimsel bakımdan insanlardan daha cazip bir nokta. Open Subtitles حسنا , هذا يضعهم في أعلى علامة تطورية . أكثر من البشر
    Ve fakat insanlar ilginç bir şekilde evrimsel düşünmeyi, normal düşünmeye -bizim düşünmemize- uygulamaya direniyor. TED ومع ذلك يقاوم الناس بشكل ملفت للنظر.. فكرة تطبيق نظريات التطور لطرق التفكير..طرق تفكيرنا.
    Bu nedenle kanser tuhaf, kısa ömürlü, kendi kendine zarar veren bir yaşam formu olarak düşünülebilir -- evrimsel bir çıkmaz. TED لذا فمن الممكن التفكير في السرطان علي انه كائن غريب قصير الأجل ومدمر طريقه في التطور خارج الجسد مسدود
    Aslında oluşturdukları sinir sistemi, bu özel bilgi işleme yapıları tüm evrimsel süreci son derece hızlandırdı. TED لذا فذلك الجهاز العصبي، حقيقة أنها بنت هذه البنيات المعلوماتية الخاصة، سرعت بشكل مذهل عملية التطور.
    Tür olarak bir çeşit evrimsel dengede miyiz? TED هل نحن في نوع ما من التوازن التطوري كأجناس؟
    Aslında, üreme ile ölümün kaçınılmazlığının evrimsel olarak birlikte devreye girdiklerini söyleyebilirsiniz. TED في الحقيقة، يمكنك القول بأن حتمية موت أجسادنا تدخل في الزمن التطوري في نفس اللحظة عند دخول التكاثر الجنسي
    Akbabanın evrimsel rolü toprağı ölümden sonra oluşan zararlı zehirlerden kurtarmaktır. TED الدور التطوري الذي تضطلع به النسور هو تخليص كوكبنا من السموم الضارة التي تنتج بعد الموت.
    Aralarından birkaçı, evrimsel biyoloji üzerine verdiğim dersi alıyordu. TED والبعض منهم كانو طلاب عندي في مادة علم الأحياء التطورية.
    Belirsizlik çok kötü bir şeydir. evrimsel olarak kötüdür. Eğer onun yırtıcı bir hayvan olup olmadığından emin değilseniz, çok geç. TED الآن، الشك شيء سيء للغاية. إنه من الناحية التطورية هو أمر سيئ. إذا كنت غير متأكد أن ذلك مفترس، سيكون الأمر متأخرا جدا.
    Kapitalizmin görüşü bunun bir evrimsel çözüm-bulgu sistemi olduğudur. TED عبقرية الرأسمالية أنها نظام بحثي للحلول التطورية
    Bireylerin, başkalarının hayatlarına önem vermediği evrimsel bir sürecin yan etkilerisiniz. Open Subtitles أنت أحد الآثار الجانبية لعملية تطورية قليلاً ما تهتم بحياة الأفراد
    Şimdi benim gibi sosyal bilimciler için milyonluk sorumuza gelelim: Bu merdiven evrimsel tasarımın bir parçası mı? TED والآن هاهو سؤال المليون دولار لعلماء الإجتماع أمثالي: هل ذلك الدرج الصاعد هي خاصيةٌ من خصائص تطور تصميمنا ؟
    Diğergâmlığın bir matematiksel denklem kullanarak, evrimsel mantığını açıklayan bir yolla ortaya çıktı. Open Subtitles بإستعمال مُعادلة رياضيّة, خرج بطريقة توضّح المنطق التطوّري في الإيثار.
    Çok açık ve net olacağım çünkü sen ve ben evrimsel bir durumla karşı karşıyayız. Open Subtitles سأكون واضحاً معك لأننا نواجه مشكلة متجددة
    Kendi evrimsel tarihine sahip olan ve bizden çok daha ileri düzeyde gelişerek yıldızlararası uzayda devriye gezen yabancı bir medeniyetle ne gibi bir ortak noktamız olabilir ki? Open Subtitles مالذي يُمكن أن يكون مشتركاً بيننا و بين حضارةٍ فضائية بتاريخ تطورها المنفصل الخاص بها و التي قد تكون أكثر تطور منا بمراحل
    Sanatın, yalnızca evrimsel bir araç olduğunu söylüyoruz. Open Subtitles لذا، نحن نقول أن الفنّ مجرد أداة تطوّرية
    Toksisite yükseldikçe, direniş de milyonlarca yıldan fazla süren evrimsel bir silahlanma yarışında gerçekleşir. TED بتزايد السمية، تتزايد المقاومة أيضًا، في سباق تسلح تطوري يحدث منذ ملايين السنين.
    Bunun nasıl bir evrimsel üstünlük sağladığı hakkında kimsenin bir fikri yok. Open Subtitles لا أحد لديه أيّ فكرة عن الميزة التّطوّريّة تلك التي منح اياها.
    Ancak bilimadamlarımız senin evrimsel zincirde önemli bir aşama olduğunu saptamış olmakla beraber aradığımız kayıp halka hala bizi uğraştırıyor. Open Subtitles لكن علماؤنا بالفعل قرروا بينما أنت خطوة مهمةَ للأمامَ في السلسلةِ التطوّريةِ الحلقة المفقودة التي نَبْحثُ عنها ما زالَتْ تُراوغُنا
    Bu tip bir seks, evrimsel bir içgüdüdür beyler. Open Subtitles الجنس غريزة أساسية ياأفاضل مثال
    Hırs aydınlatır, evrimsel ruhun özünü yakalar ve yolunu kısaltır. Open Subtitles ، الطمع يوضّح ، يخترق ، ويأسر جوهر روح التطوّر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more